11. Ceza Dairesi 2016/2262 E. , 2018/6189 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Katılan kurum vekilinin 02.06.2014 tarihli temyiz dilekçesinin sanık ... hakkında hüküm kurulmamasına yönelik olduğu, ancak sonradan ayrı bir esasa kaydedilerek hüküm kurulduğu anlaşıldığından; sanık ...’in hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyizi ile sınırlı olarak temyiz incelemesi yapılmıştır.
... Enerji İnş….Ltd Şti . ortağı olan sanık ...’in 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği yönündeki tespit ve mütalaa doğrultusunda açılan kamu davalarında;
1- Sanık ... "in sorgusunda; ".. şirketin %1.25 hissedarıyım, büyük ortak ... ... işleri o yürütmektedir...” dediği, soruşturma işlemleri sırasında ise; “... ... ... ile ... ... devraldım. ... bu işlerle ilgisi yoktur. Benim iflasım nedeniyle bu yola başvurdum. ... benim ile birlikte ....... ... isimli şahsa da şirketin yönetimi konusunda vekalet vermişti. ... .......firmanın banka ve fatura işlerini yapmaktaydı....” şeklinde savunma yaparak neticede suçlamayı kabul etmemesi; bu dosyada hakkında karar verilmesi unutulan sanık ... .... ise, "...... Enerji İnş. Nak. İş. Mak. San. Tic. Ltd Şti. aslında ... .... aittir, bende sanık ... ile burada işçi olarak çalışıyorduk, ben çaycıydım ancak ... ne iş yaptığını hatırlamıyorum, şirkete ortak olarak ikimiz vardık ancak ben göstermelik ortaktım, şirketin sahibi ... ...." şeklindeki savunması karşısında, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkudan uzak şekilde ortaya çıkarılabilmesi için;
a)Diğer sanık ... ... hakkında açılan kamu davası nedeniyle öncesinde hüküm kurulması unutulmuş ise de; durumun farkedilmesi üzerine davanın yeni 2014/383 E. numarasına kayıt edilerek hüküm kurulduğu ve temyiz incelemesi için Dairemizin 2018/1237 E. kayıtlı olduğununun anlaşılması karşısında; öncelikle sanıklar ... ve ... ... hakkındaki mahkemenin 2012/1191 E. ve 2014/383 E. sayılı dava dosyalarının birleştirilmek sureti ile yargılamaya devam olunması,
b) Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın 2010 ve 2011 takvim yıllarında düzenlendiği iddia olunan faturalardan, her takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
c) Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda; aa) Faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını, ... ... veya ... ... ait olduğunu söylemesi halinde; ..." in CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi ve faturalar ... ... ve ... ... gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
bb) ...ve ..." de faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanık, ...ve ..." e ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
cc) Faturalardaki yazı ve imzaların, ..." e ait olduğunun belirlenmesi halinde, bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunulması ve dava açıldığı taktirde bu dava ile birleştirilmesi,
dd) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa, ...ve ..." e ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aaa) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bbb) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
ccc) Faturaları kullanan mükelleflerin, CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi ticari ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması,
2- Kabule göre de;
a) Her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturması, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 04.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.