(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi 2019/4437 E. , 2020/1140 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar ve davalılardan ... İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenler ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davalı ... İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti"nin ve davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının ( eş ve çocuk) maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir
Mahkemece, davalı... Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti, ..., ... ....ve ....aleyhine açılan davanın reddine, davacı eş ... için 8.804,16.-TL maddi, 20.000,00 TL manevi, davacı çocuk ... için 12.787,22.-TL maddi, 15.000,00 TL manevi, davacı çocuk Mücella için 21.947,66.-TL maddi, 15.000,00 TL manevi, davacı çocuk ...için 78.368,71.-TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatının davalılar ... İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti, ... ve ...’dan kaza tarihi olan 17/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Davalı ...’nın sevk ve idaresinde bulunan ...plakalı traktöre bağlı römorkta bulunan işçilerin, çalışmakta oldukları HES iş alanı bölgesine götürdüğü esnada direksiyonun hakimiyetini kaybederek yolun kenarında bulunan büyük kaya parçasına çarptığı, çarpmanın etkisi ile römorkta bulunan kazalı müteveffanın dengesini kaybederek römorktan düştüğü ve vefat ettiği anlaşılmaktadır.
1-2918 sayılı Yasa"nın 85.maddesinde araç maliki ve işletenin sorumluluğu düzenlenmiştir. Anılan maddede “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” düzenlemesi ile araç maliki ve işletenin sorumluluğu düzenlenmiştir.
Bu düzenlemenin hukuki nitelik bakımından hangi sorumluluğa ilişkin bulunduğuna gelince; Özellikle endüstri devrimiyle birlikte ortaya çıkan teknik buluşlar ve makineleşme zarar tehlikesini arttırmış ve artan bu zarar tehlikesini önlemek için kusura dayanan sorumluluğun her zaman yeterli olmayacağı öngörülerek tehlikeli faaliyette bulunanların sebep oldukları zararları gidermesi kabul edilmiştir (..., Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 449 vd.).
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluk bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (..., a.g.e., s. 631 vd.; ... ..., Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Bu açıklamalar doğrultusunda, davalı... Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti"nin, kazalı mütevaffnın içinde bulunduğu ...plakalı traktörün maliki ve işleteni olması nedeniyle kusursuz sorumlu olarak zarar doğurucu eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminattan sorumlu tutulması gerekirken, bu davalı yönünden hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
2-Öte yandan, gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı eş yararına hükmedilen 20.000,00 TL ve davacı çocuklar yararına hükmedilen 15.000,00 er TL manevi tazminatın az olduğu açıktır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacıların ve davalı ... İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti‘nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenere iadesine, 25/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.