Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 14.09.2018 gün ve 94660652-105-07-7217-2018 sayılı kanun yararına bozma talepleri üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 26.09.2018 tarih ve 2018/75263 sayılı ihbarname ile; hükümlü ... hakkında verilen Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.10.2017 tarih ve 2008/236-2010/446 sayılı ek kararı ile 14.05.2017 tarih ve 2015/58-2016/41 sayılı ek kararı ve anılan son karara yönelik itirazın reddine ilişkin merci Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.08.2017 tarih ve 2017/1059 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi gereğince bozulmasının talep edildiği, ancak dairemizce, Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/1059 değişik sayılı kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmesine rağmen, anılan ihbarname ile bozulması talep edilen Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.10.2017 tarih ve 2008/236-2010/446 sayılı ek kararı hakkında bir karar verilmediğinden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bu eksikliğin giderilmesine yönelik bir talepte bulunulduğu anlaşılmakla, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/236-2010/446 sayılı hükmünün temyizi sonucunda dairemizin 22.01.2015 tarih ve 2013/7004-2015/1102 sayılı ilamıyla ...’ya karşı gerçekleştirilen basit dolandırıcılık suçu yönünden hükmün onanmasına, diğer mağdurlar açısından ise bozulmasına karar verilmesi üzerine Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/58-2016/41 sayılı ilamıyla mağdurlar ..., ..., Sevgi Canbek, ..., ..., ...’ya yönelik gerçekleştirilen eylemler bakımından da TCK’nın 157. maddesi gereğince 6 kez mahkumiyetine hükmolunduğu ve bu kararların temyiz edilmeden kesinleşmesinden sonra dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi sırasında 2008/236 ve 2015/58 sayılı dosyaların farklı uzlaştırmacıya tevdi edilmesine rağmen, her iki raporda da diğer şikayetçilerin de davet edilmesi yoluna gidildiği; Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.10.2017 tarihli kararının ...’ya yönelik eylem yönünden verilmesi gerektiği halde, diğer 5 müştekinin daha isminin karar başlığında yazıldığı, aynı şekilde Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.05.2017 tarihli kararında da tüm şikayetçiler yönünden değerlendirme yapıldığı da dikkate alındığında, aslında her iki kararın da ...’yu kapsadığı anlaşılmışsa da, iki kararın da kanun yararına bozma yoluna gidilmesi istenildiğinden ve Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.10.2017 tarih ve 2008/236-2010/446 sayılı kararıyla ilgili bir karar verilmediğinden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.01.2019 tarih ve 2018/101343 sayılı dilekçesinde ileri sürülen eksikliğin giderilmesine ilişkin düşünce yerinde görüldüğünden KABULÜNE,
Uzlaştırma işlemlerinin usulüne uygun bir şekilde yapılmaması nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 26.09.2018 tarih ve 2018/75263 sayılı ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.10.2017 tarih ve 2008/236-2010/446 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, hükümlü ... hakkında Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.10.2010 tarih ve 2008/236-2010/446 sayılı ilamıyla verilip kesinleşen cezanın İNFAZININ DURDURULMASINA, cezaevine alınmışsa ve başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse atılı suçtan derhal TAHLİYESİ için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 04.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.