Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3379
Karar No: 2021/2895
Karar Tarihi: 27.05.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/3379 Esas 2021/2895 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/3379 E.  ,  2021/2895 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 27.05.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacılar, ortak miras bırakanları ...’nun 1987 yılında boşandığı ilk eşi ...’den olma çocukları olduklarını, mirasbırakanın boşandıktan sonra 1988 yılında davalı ... ile evlendiğini, mirasbırakanın kendilerine mal varlığı bırakmamak için davalı ile evliliği sırasında aldığı 5055 ada 3, 6001 ada 3, 5245 ada 2, 8156 ada 3, 18476 ada 1, 7470 ada 3 parsel sayılı taşınmazlardaki birer adet daire ile yine 7470 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki bir adet dükkanı davalı adına tescil ettirdiğini, çekişme konusu taşınmaz bedellerinin mirasbırakan tarafından ödenmesine karşın davalı adına tescilinin yapılmasının miras paylarını bertaraf etme amacı taşıdığını, davalının temlik tarihlerinde ev hanımı olması nedeniyle gelirinin bulunmadığını, mirasbırakanın ise alım gücünün bulunduğunu ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, olmadığı takdirde miras paylarına karşılık 40.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istemişler, 03/10/2013 tarihli dilekçe ile alacak istemlerini toplamda 143.884,00 TL olarak ıslah etmişlerdir.
    Davalı, mirasbırakanın Milli Eğitim Bakanlığı’nda pratisyen hekim olarak çalıştığını, elde ettiği gelir ile 4 çocuğunun ihtiyaçlarını ancak karşıladığını ve emekli ikramiyesi ile ...isimli şirkete ortak olduğunu, bu şirketin de devamlı zarar ederek tasfiye sürecine girdiğini, 1974 tarihinden itibaren öğretmen olması nedeniyle gelirinin olduğu gibi, evlenmeden önce arsa ve araç sahibi de olduğunu, maddi durumunun iyi olduğunu, çekişmeli taşınmazların çoğunun kendisi tarafından parası ödenmek suretiyle 3. kişilerden satın alındığını, 8156 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki meskenin ise babasından intikal ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mirasbırakandan yapılan temlik bulunmadığı gerekçesiyle tapu iptal ve tescil talebinin ..., gizli bağış yoluyla davalıya kazandırmalarda bulunarak davacıların saklı paylarını zedelediği iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle tenkis talebinin kısmen kabulü ile 139.740,00 TL’nin 1/2"şer oranda davacılara ödenmesine ilişkin olarak verilen karar Dairece “...Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’nun 15/11/2010 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak boşandığı eşi ...’den olma çocukları olan davacılar ... ve ... ile ikinci eşi olan davalı ... ve ortak çocukları... ve...’nu bıraktığı, dava konusu olan taşınmazların davalı tarafından 3. kişilerden temlik alındığı, bu nedenle somut olayda 01/04/1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri olmadığı gözetilerek tapu iptal ve tescil isteğinin reddedilmiş olması yerindedir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir, ....Ne var ki; mahkemece mirasbırakanın temlik dışı terekesinin tespiti bakımından yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı,murisin temlik dışı kalan terekesinin belirlendiği ancak, temlik dışı terekenin değeri saptanarak tereke aktifine dahil edilmediği, taraf delillerinin tam olarak toplanmadan karar verildiği görülmektedir. Hâl böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde tenkis isteği yönünden gerekli araştırma ve incelemenin eksiksiz tamamlanması,taraf delillerinin toplanması, net terekenin saptanmasında murisin temlik dışı kalan taşınmazlarının gözetilmesi, bunun sonucu olarak saklı pay ve tasarruf nisabının yeniden belirlenmesi, murisin ölüm giderlerinin tespitiyle pasif terekesi içerisinde gösterilmesi, bu şekilde belirlenen pasif terekenin aktif terekeden indirilmesi suretiyle bulunan net tereke üzerinden tenkis hesabı yapılması suretiyle açıklanan hususları da kapsayacak şekilde uzman bilirkişilerden hükme ve denetime elverişli rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece tenkis isteğinin kısmen kabulü ile 139.708,92TL’nin eşit oranda davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; bozmaya uyan mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapmak ve orada gösterilen doğrultuda hareket etmek zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda bozmaya uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğacağından artık mahkemece bozma gereklerini yerine getirme zorunluluğu doğar.
    Ne var ki; mahkemece, bozma kararına uyulmasına rağmen, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Şöyle ki; tenkis isteği yönünden net terekenin saptanmasında murisin temlik dışı kalan taşınmazlarının gözetilmesi gerektiği açık olup, mirasbırakanın paydaşı olduğu ...’de bulunan 197 ada 19 parsel ve 162 ada 108 parsel sayılı taşınmazlarının değerlerinin tespit edilerek tereke aktifine dahil edilmesi, hükme ve denetime elverişli rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek karar verilmesi doğru değildir.
    Kabule göre de, dava konusu taşınmaz 5055 ada 3 parsel 41 nolu bağımsız bölümün dosya arasına alınan bilirkişi raporlarında 5055 ada 3 parsel 52 nolu bağımsız bölüm olarak belirtildiği, keşif fotoğraflarından da 52 nolu dairenin gösterildiği, ayrıca 20.11.2017 tarihli raporda 7470 ada 3 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 nolu bağımsız bölümün 1/21 payının tercih tarihi itibariyle değerinin hatalı olarak hesaplandığı açıktır.
    Davalının değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi