10. Hukuk Dairesi 2020/1286 E. , 2020/6318 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ....Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı .... Sağlık Hizmetleri Gıda Turizm ve Ticaret Ltd. Şti. vekili ve feri müdahil ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ... Sağlık Hizmetleri Gıda Turizm ve Ticaret Ltd.Şti. vekili ve feri müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının 15.04.2013-03.11.2016 tarihleri arasında davalı işveren şirkete ait işyerinde ekmek ustası olarak çalıştığının ve sigorta başlangıç tarihinin 15.04.2013 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermediği görülmüştür.
Feri müdahil ... vekili, davacının çalışma iddiasını yöntemince kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
“Davacının davasının kısmen kabulü ile; davacı ..."un 2 1071 01 01 1118269 007 11-03 işyeri sicil numaralı ... Özel Sağlık Hizmetleri Gıd. Tur. ve Tic. Ltd. Şti yanında daha önce kuruma bildirilen süreler dışlanmak suretiyle; 01/09/2013-31/12/2013 Tarihleri arasında 120 gün süreyle, 01/01/2014-30/06/2014 Tarihleri arasında 180 gün süreyle, 01/07/2014-31/12/2014 Tarihleri arasında 180 gün süreyle, 01/01/2015-30/06/2015 Tarihleri arasında 180 gün süreyle, 01/07/2015-31/12/2015 Tarihleri arasında 180 gün süreyle, 01/01/2016-03/11/2016 Tarihleri arasında 303 gün olmak üzere toplam 1143 gün süreyle hizmet akdine istinaden asgari ücretle çalıştığının tespitine, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilinin mevcut dosyada dinlenen tanıkların hiç birisinin iş yerinde çalışmadığını, dosyaya başkasına ait çalışan listesinin sunulmuş olabileceğini beyan ettiğini, hatta iş yerini bilirkişi raporunda belirtildiği üzere ekonomik nedenlerle kapatmak zorunda kaldığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
Fer"i müdahil SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece dinlenen tanık anlatımları sonucu oluşturulan bilirkişi raporuna dayanarak karar verildiğini, ancak dosyada dinlenen tanık ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde davacının talep ettiği ve kabul edilen dönemde davalı işyerinde fiilen çalıştığı iddiasının sübuta ermediğini, tarihlerin somut olarak ispat bulmadığını, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“Davalı şirket vekilinin ve fer"i müdahil SGK vekilinin istinaf başvurularının HMK"nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı şirket vekili ve feri müdahil ... vekili istinaf dilekçelerinde belirtilen nedenlerle... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi Kararının bozulması gerektiğini beyan etmişlerdir.
Davalı şirket vekili istinaf nedenlerine ilave olarak dosyaya kira sözleşmesi ibraz ederek; dosyaya... İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen 27.02.2017 tarihli müzekkere cevabı ekinde yer alan Sigortalı Hizmet Listelerinin tamamında işveren adının “...” olduğunu, adı geçene (davalı şirketi münferiden temsile yetkili) müvekkilin işlettiği fırının müvekkilinin sağlık sorunları nedeniyle 01.01.2012-01.12.2017 yılları arasında kiraya verildiğini, tespit döneminin kira dönemine rastladığını, tanıkların bu işyerinde çalıştıklarını, davalı şirkette çalışmaya dair beyanları da olmadığını, mahkemelerce ...’ e ait sigortalı hizmet listesinin davalı şirketin çalışan listesi zannedilerek karar verildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
Dava, 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Somut olayda; davacı davalı şirket bünyesinde çalıştığının tespitini talep etmiştir. Dosyaya celbedilen belgelerden davalı şirket adına kayıtlı iki işyeri bulunduğu, bu işyerlerinden ilkinin (işyeri sicil no.1118269 ) dava konusu dönemde kapsam dışında olduğu, davacının dava konusu dönem dışında bu işyerinden çalışmasının Kuruma bildirildiği, ikinci işyerinin (işyeri sicil no.1224049 ) dava konusu döneme ilişkin kapsam bilgisi olmadığı, ancak bu işyerine ait 2013 yılı Mart, 2015 yılı Nisan-Ağustos-Aralık, 2016 yılı Ocak, 2017 yılı Mart ayına ilişkin bordrolar bulunduğu, davacının bu bordrolarda adının olmadığı, mahkemece bordro tanığı olarak dinlenenlerin hizmetlerinin, beyanları ile uyumlu olmadığı gibi dava konusu döneme ilişkin tüm bordroların celbedilmediği, ayrıca mahkemece davalı şirkete ait “...” adresinde çalışanlara ait kolluk araştırması istenilmesi üzerine, İlçe Emniyet Müdürlüğünce gönderilen müzekkere cevabı ekinde yer alan dava konusu döneme ilişkin anılan adreste çalışanları gösterir Sigortalı Hizmet Listesinde, işverenin ... olduğu (işyeri sicil no.122838200711), bordro tanıklarının bu işyerinden dava konusu dönemde hizmetlerinin bildirildiği, davacının adının bu işyerine ait bordrolarda da bulunmadığı, tanıkların ise hangi işveren yanında çalıştıklarına dair beyanlarının olmadığı görülmüştür.
Bu nedenle öncelikle işveren sıfatının belirlenmesi, bu kapsamda iddia ve savunmalar değerlendirilerek, ilgili bordrolar getirtilmeli ve çalışma iddiasına yönelik deliller toplanmak suretiyle esastan inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin ve fer"i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ... Özel Sağlık Hizmetleri Gıda Tur ve Tic. Ltd. Şti."ne iadesine dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.