17. Hukuk Dairesi 2016/17566 E. , 2019/7744 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 05/05/2013 tarihinde davalı ... tarafından kullanılan ve davacının yolcu olarak bulunduğu motosikletin tek taraflı kaza yaptığını, kaza nedeniyle davacının önemli ölçüde yaralandığını, kaza sonrasında motosiklet sürücüsünün davacıyı yaralı olarak bırakıp kaçtığını, bu nedenlerle 5.000,00 TL maddi tazminatın işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesini, 75.000,00 TL manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden alınarak davacıya ödenmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın maddi tazminat yönünden kısmen kabulü ile 46.564,14 TL geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatının, davalılar ... ve ... için kaza tarihi olan 05.05.2013 tarihinden itibaren, davalı ... şirketi için ise dava tarihi olan 03.12.2013 tarihinden, itibaren işleyecek değişen oranlı yasal fazi ile birlikte, davalı ... şirketinin sorumluluğunun sigorta poliçesi ile sınırlı olmak üzere, davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 7.500,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince cismani zarar nedeni ile maddi tazminat ve 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davacı vekilince dava dilekçesinde ... için, 75.000,00TL manevi tazminat talep edilmiş, mahkemece 7.500,00TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Dosya kapsamından davacının ATK 3. İhtisas Kurulu’nun 04.11.2015 tarihli raporunda %11,2 meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, belirlenmiştir. Manevi tazminatın değerlendirilmesinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, tarafların kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de gözönünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan somut olayda davacı için hükmedilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu anlaşılmakla, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi isabetli değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.