20. Hukuk Dairesi 2016/10489 E. , 2018/7200 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili 13/04/2004 havale tarihli dava dilekçesinde, tapuda ... adına kayıtlı bulunan dava konusu ... köyü, 101 ada 6 parsel sayılı 49444 m2 yüzölçümündeki taşınmazın vekil edeni tarafından kayıt malikinin mirasçılarından 7.2.1992 ve 17.9.2000 tarihli harici senetlerle satın alındığını ve zilyetliğinde olduğunu açıklayarak tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmış, Orman Yönetimi, davacı tarafça davaya dahil edilmiştir.
Mahkemece, esasa girilmeksizin dava konusu 101 ada 6 sayılı parselin kayıt malikinin... beldesinden ... ... oğlu ... olduğunu, torunlarının ...soyadını aldıkları gerekçesiyle davacının davasının husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 14/08/2008 tarih 2008/1067 - 2134 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "...kayıt maliki ... oğlu ...’in davalıların miras bırakanı ... mü, yoksa kadastro mahkemesi dosyası ve nüfus müdürlüğü cevabında geçen torunları ...soyadını almış olan ... oğlu ... mi olduğu konusunda tereddüt hasıl olmaktadır. Mahkemece husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmiş ise de, öncelikle bu tereddütün giderilmesi ve taraf teşkilinin dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenle taraflardan bu hususta delillerinin istenmesi, gerekirse bilirkişi marifetiyle ... Nüfus Müdürlüğünden eski nüfus kütüklerinin araştırılması, dayanak tapu kaydındaki satışa ilişkin bilgi veya belge olup olmadığının belirlenerek getirtilip incelenmesi, kayıt maliki ... oğlu ...’in kim olduğu ve mirasçılarının kimler olduğu, davalıların kayıt malikinin mirasçıları olup olmadıklarının tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, taraf teşkili ile ilgili bu tereddüt giderildikten sonra ... oğlu ...’in kayıt maliki olduğu belirlendiği takdirde yazılı olduğu gibi davanın reddine karar verilmesi, ... oğlu ...’ün kayıt maliki olduğu belirlenmesi halinde ise işin esasına girilerek taraf delillerinin toplanarak sonucuna göre işin esası ile ilgili bir hüküm kurulması gerekmektedir. Mahkemece eksik inceleme ile taraf teşkili konusunda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı"na değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, önceki karara benzer şekilde davanın pasif taraf sıfatı, husumet bulunmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 27/12/2011 tarih 2011/6810 - 7759 sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Dosya arasındaki dava dosyaları, dayanak tapu kaydı ve alınan cevabî yazılar karşısında kayıt maliki ... oğlu ...’in davalıların miras bırakanı ... mü, yoksa Kadastro Mahkemesi dosyası ve Nüfus Müdürlüğü cevaplarında geçen torunları ...soyadını almış olan ... oğlu ... mi olduğu konusundaki tereddüt bozma ilamı sonrasında da giderilememiştir. Mahkemece husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmiş ise de, öncelikle bu tereddütün tam olarak giderilmesi ve taraf teşkilinin dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenle, nüfus müdürlüğünün cevabi yazılarında da belirtildiği şekilde ... İlçe Nüfus Müdürlüğünde bulunan eski kütükler üzerinde, konusunda uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılması, dayanak tapu kaydında 04.04.1936 tarihli satışta alıcı ve satıcının resimleri bulunmakta olup satıcı ... oğlu ...’in resminden de faydalanılarak ... ...mi yoksa ... mü olduğunun açıklığa kavuşturulması, davalıların kayıt malikinin mirasçıları olup olmadıklarının tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, taraf teşkili ile ilgili bu tereddüt giderildikten sonra ... oğlu ...’in kayıt maliki olduğu belirlendiği takdirde yazılı olduğu gibi davanın reddine karar verilmesi, ... oğlu ...’ün kayıt maliki olduğunun belirlenmesi halinde ise işin esasına girilerek taraf delillerinin toplanarak sonucuna göre işin esası ile ilgili bir hüküm kurulması gerekmektedir. Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bu eksiklik tam olarak giderilmeden taraf teşkili konusunda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı"na değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulü ile ...ili, ... ilçesi, ... köyü 101 ada 6 parsele ait tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, müdahil Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 11.03.2015 tarih 2014/8905 E. - 2015/1449 K. sayılı karar ile “Dava, kişiler arasında görülen tapu iptali ve tescil davasıdır. Orman Yönetiminin başlangıçta taraf olmadığı halde, mahkemece davaya dahil edildiği, bunun dışında yönetimin her hangi bir davasının veya açılmış davaya harç yatırmak suretiyle aktif katılımının bulunmadığı, mahkemece davaya dahil edilmiş olmasının taraf sıfatı vermeyeceği düşünüldüğünde mahkemece taraf olmayan Orman Yönetimi hakkında davanın esastan reddine karar verilmesi ve aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yargılamaya devam olunmuş yargılama sonunda davanın kabulü ile ...ili, ... ilçesi, ... köyü 101 ada 6 parsele ait tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm dahili davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına 08/11/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.