17. Ceza Dairesi 2019/7534 E. , 2019/15438 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi (Değişen suç vasfı sebebiyle hırsızlık)
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeiriğine, toplanıp karar yerinde incelenek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış. Ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/06/2014 tarih, 2013/13-203 Esas ve 2014/308 Karar sayılı kararında; ""Suç tarihinde ekonomik değeri yüksek olan bir aracı kimlik bilgilerini ve açık adresini bilmediği arkadaşı ""Gövde Mustafa"" lakaplı Müslüm isimli kişiden emanet aldığını söylemesi, aşamalarda aracı emanet aldığı bu kişinin ismini kısmen değiştirerek ifade etmesi, soruşturma ve kovuşturma makamlarının ısrarına rağmen aracı emanet aldığını iddia ettiği kişiye ait kimlik ve adres bilgileri vermekten kaçınması ve sabıkalı geçmişi de dikkate alındığında hırsızlık suçlamasıyla muhatap olan sanığın sadece hayali bir isim zikretmekle suçlamadan kurtulamayacağını bilecek yaşam ve adli tecrübeye sahip olması ve gerçekte var olan bir kişiden aracı emanet alması durumunda suçlamadan kurtulmaya yönelik olarak aracı emanet aldığını söylediği kişinin bulunması için daha etkin bir çaba göstermesi gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eyleminin suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi değil, hırsızlık suçunu oluşturduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır."" şeklindeki açıklamalar ışığında, sanık ..."ın suça konu motosikleti ifade tarihinden 20 gün önce ismini bilmediği daha önce hiç görmediği, görse teşhis edemeyeceği tanımadığı kişiden aldığını savunması, sanığın motosiklet alışverişine ilişkin belge gösterememesi ve satışı belgelemek adına hiç bir çabasının olmaması, sanığın suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik soyut beyanlarına Ceza Genel Kurulu kararında da ifade edilen olayda oldğuu gibi itibar edilmesinin mümkün olmadığı hususu karşısında; sanık ..."ın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanun"un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesinin 1. fıkrasının b bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nun 165. maddesinde tanımı yapılan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında 5237 sayılı TCK"nun 7/2. maddesi uyarınca, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur; hükmü de gözetilerek 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonuçlarına göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları da kapsam ve içerik itibarıyla yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine 04/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.