3. Hukuk Dairesi 2018/1764 E. , 2018/4011 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, murisleri ..."nin 20/06/2008 tarihli vasiyetname ile kendilerine taşınmazlar vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin açılıp okunduğunu ileri sürerek; vasiyetnamenin tenfizine ve taşınmazların adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılardan ..., ..., ... davayı kabul ettiklerini, ..., ... davayı kabul etmediklerini belirtmişlerdir.
Mahkemece; davacıların davasının kabulüne, ... 13. Noterliği"nin 20/06/2008 tarih 18270 yevmiye nolu ... Çörü tarafından düzenlenen ve ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2013/788 esas 2013/1091 sayılı kararı ile açılan vasiyetnamenin tenfizine karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir .
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyete konu taşınmazların davacılar adına tescili talebine ilişkindir. Bu tür davalar ayni bir hak bahşeder nitelikte olduğundan nisbi harca tabidirler. Davanın, harca esas gerçek değerinin dava dilekçesinde belirtilen değil, keşfen belirlenecek değer olacağı da kuşkusuzdur. Taşınmazın aynı ile ilgili davalarda HUMK."nun 413. maddesi ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16,26,27,28,30 ve 32. maddelerinin öngördüğü işlemin yerine getirilmesi ve gerekli olan harcın alınması zorunludur.
Harçlar Kanunu, harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden gözetilmesini hükme bağlamış, 32. maddesi de, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür. Değişik bir anlatımla, davanın, harca esas gerçek değeri keşfen belirlenmek suretiyle harç ikmali yapılmadıkça, yargılama yapılarak çekişmenin esası hakkında hüküm kurulmasına olanak yoktur.
O halde, mahkemece yapılacak iş; Harçlar Kanununun 16.maddesine göre, öncelikle davacılardan dava konusunun değerini açıklatmak, bu konuda taraflar arasında ihtilaf çıkarsa taşınmazların kıymetini keşif yapılarak belirlemek, nisbi peşin harcı ikmal etmek ve delilleri bu çerçevede değerlendirip tartışarak, sonucu dairesinde hüküm kurmak olmalıdır. Bu yön gözetilmeden, yazılı şekilde, davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3- HMK"nın 297. maddesine göre mahkemece verilen kararın hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi ve verilen karar ile iki tarafın leh ve aleyhine hükmedilen görev ve hakların gayet açık ve anlaşılır biçimde yazılması gerekmektedir. Mahkemece vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesi ile yetinilmesi, hangi taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilip davacılar adına tesciline karar verildiğinin infazda tereddüt yaratmayacak şekilde açıkça belirtilmemesi, doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte yazılı nedenlerle hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.