3. Hukuk Dairesi 2016/12550 E. , 2018/4034 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalılardan ... yönünden reddine;davalı ... yönünden davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 29.03.2007 tarihinde davalılardan ..."ın maliki, diğer davalı ..."un kiracı olarak ""... Ev Tekstil Ürünleri "" adı altında faaliyet gösterdiği işyerinde yapılan kontrolde, 52115 numaralı su abonesi iken borçtan dolayı kesik olmasına rağmen sayaç vanasının yanından "" T ""atılarak arka dükkanda...marka ... seri no"lu 7360 tonda abonesiz sayaç bulunduğunun ve bu suretle kaçak su kullanıldığının tespit edildiğini; belediye meclis kararı gereği kaçak su kullanımı için düzenlenen 02.04.2007 günlü raporla davalılara 155.001,60 YTL tahakkuk ettirildiğini; kaçak su kullanım bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsili için ... 3.İcra Müdürlüğü"nün 2007/2597 esas numaralı dosyasında yapılan takibe davalıların itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu ileri sürerek; davalıların icra takibine vaki itirazlarının iptaline, takibin devamına, asıl alacağa yasal faiz işletilmesine karar verilmesini ve davalıların % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., davacının dava dilekçesinde iddia ettiği kaçak su kullanımı ile kendisinin ilgisinin bulunmadığını, kaçak su kullanıldığı iddia edilen işyerinin tapuda kendi adına kayıtlı olduğunu, bu işyerini bugüne kadar kullanmadığını, taşınmazını kiraya vererek tasarrufta bulunduğunu, uzun yıllardır taşınmazın kiracılar tarafından kullanıldığını, kaçak su kullanımından kendisinin haberinin olmadığını, diğer davalı ..."un uzun yıllardan beri kendisinin kiracısı olup halen de taşınmazı kiracı olarak kullandığını, bu binanın esasen iki bölümden oluşup diğer davalı ..."ın taşınmazın önce bir bölümünde
sonrasında da diğer bölümdeki kiracı dava dışı ...çıktıktan sonra ikinci bölümü de kiraladığını ve binanın tamamını kullanmaya başladığını, davalı ..."un 2002 yılından bu yana kiracı olup 2005 yılından itibaren binanın tamamında kiracı olduğunu, davacı tarafından yaptırılan tespitlerde de binada kendisinin oturmadığı ve diğer davalının binada kiracı olarak bulunduğunun tespit edildiğini, dolayısıyla binada kaçak su kullanımı var ise bundan kiracının sorumlu olduğunu, bunun bedelinin kendisinden istenemeyeceğini, icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olmadığını savunarak; davanın reddi ile lehine % 40 inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı ... ,davanın abonesiz kaçak su bedeline ilişkin amme alacağı olup 6183 sayılı yasaya göre bu tür alacakların takip edilmesi gerektiğini, bu nedenle görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğunu,esas yönünden ise; davacı belediyenin her iki ayda bir görevlileri aracılığıyla sayaçların bulunduğu yere baktığını, hangi sayaçların abonesinin olduğunu, hangisinin olmadığını gördüğünü, kendisinin kiracı olarak bulunduğu taşınmazın yıllardır birileri tarafından kiralanarak kullanıldığını,kendisinden önce burayı kullanan başka kiracılar bulunduğunu, 01.12.2000-25.03.2003 tarihleri arasında taşınmazı dava dışı ...k"ün ... işyeri olarak kullandığını, 26.03.2003-30.06.2005 tarihleri arasında da tekstil ürünleri dokuma işi yapan dava dışı ...isimli kişinin kullandığını, bu şahısların yaptıkları iş gereği çok fazla miktarda su tükettiklerini ve taşınmazı kullandıkları sürede davacı belediyeye su parası ödemediklerini, kendisinin kiraladığı işyerinde bulunan diğer sayaçtan geçen su bedellerini düzenli olarak ödediğini,ikinci bölümde akan suyun da ilk bölümdeki sayaçtan geçtiğini düşünerek kullandığını,kendisinin taşınmazı kiraladığı 01.10.2005 tarihinden elektrik abonesini aldığı 06.02.2006 tarihine kadar kullanamadığını, elektrik abonesi aldığı tarihten itibaren de bir yıl gibi bir sürede 7360 ton su kullanmasının mümkün olmadığını, kendisinin işyerinde 8 işçi olup tespit edilen bu su miktarının kullanılmasının mümkün olmayacağını, davacı tarafından kaçak su tarifeler yönetmeliği gereğince işlem yapılmadığını, kendisinin söz konusu kaçak su tespitinden sonra tebliğ yoluyla savunması alınmadan ve tahakkuk işlemi gerçekleştirildikten sonra bedelini ödemesi için tebliğ işlemi yapılmadan icra takibine geçildiğini, bu durumun yasa ve yönetmeliklere aykırı olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacı tarafından davalı ... aleyhine açılan itirazın iptali davasının davalı ..."ın taraf sıfatı bulunmadığından, dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK."nun 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince usulden reddine;davalı ... hakkında ... 3.İcra Müdürlüğü"nün 2007/2597 esas sayılı dosyasında takip konusu borca itirazının iptali istemiyle mahkemelerine dava açılmış ise de, davalı ..."un bu takip konusu borcun 4.940,00 TL"sinden sorumlu olduğu ve yargılandığı ... 5.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/598 esas sayılı dosyasında kendisine yapılan ön ödeme ihtaratı üzerine 4.940,00 TL kaçak su kullanım bedelini 27.03.2015 tarihli makbuz ile ödediği, bu nedenle 4.940,00 TL"lik borç yönünden davalı ... hakkında açılan davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından davalı ..."un takip konusu borcun 4.940,00 TL"lik kısmına yönelik itirazı yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... hakkındaki fazlaya ilişkin istemin reddine; davalı ..."un takip konusu borcun 4.940,00 TL"lık kısmını ödemiş olması nedeniyle bu miktar yönünden dava konusuz kalmış ise de bu alacak miktarı likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacının % 40 icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava;kaçak su kullanımından kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre, abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur.
Bu durumda, aboneliğini iptal ettirmeyen ve kaçak kullanıma sebebiyet veren abonenin de sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, aynı ilkeler HGK 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K. sayılı kararında da benimsenmiştir.
Somut olayda;ilgili adresteki 52115 no"lu su sayacının borcundan dolayı kesildiği,su sayacı kapalı olduğu halde ise sayaç ve vana arasına ""T"" atılarak normal tesisata su aktarıldığının davacı kurum görevlilerince tespit edildiği,ana sayacın bulunduğu bölümde sayaç ve vana arasına ""T"" parçası atılarak kaçak su kullanıldığı,diğer giriş kapısının bulunduğu bölümde ise ara sayaç takıldığı,davacı kurum görevlilerince 29.03.2007 tarihinde tespit edilen ara sayacın ise son durumunda 7360 ton su kullanıldığının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece,her ne kadar hatalı değerlendirme ile davalılardan ... yönünden taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de,yukarıda ifade edilen HGK ilamları ile Dairemizin yerleşik içtihatları da gözetildiğinde,52115 no"lu su sayacı davalılardan taşınmaz maliki olan ... adına kayıtlı olup bu sayaç ve vana arasına ""T"" atılarak kaçak su kullanıldığı sabit olmakla,taşınmaz maliki olan davalı ..."ın da diğer davalı olan fiili kullanıcı Haydar ile söz konusu kaçak su tüketiminden müşterek müteselsilen sorumlu olacağı kuşkusuzdur.Bu nedenle davalılardan ... yönünden taraf sıfatı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Yine, mahkemece dosya kapsamında alınan asıl ve ek rapor ile ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu da çelişkili olmakla,mahkemece kaçak su kullanımının başlangıç tarihinin de net şekilde tespiti sonrasında alanında uzman ayrı bir bilirkişi heyetinden tarafların itirazlarını karşılar nicelik ve nitelikte,Yargıtay ve taraf denetimine elverişli, kaçak tutanak tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre, hesaplamayı içerir raporun alınması, alınacak raporda davalılardan ..."un yargılandığı ... 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/598 E sayılı dosyasında yaptığı 4.940 TL"lik ödemeninde mahsup edilmesi gerektiğinin gözetilmesi suretiyle hüküm tesisi gerektiği de kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca mahkemece; her iki davalının da davaya konu edilen kaçak su tüketiminden müşterek müteselsilen sorumlu olduğu gözetilmek suretiyle ,alanında uzman farklı bir bilirkişi heyetinden (kaçak su kullanımın başlangıç tarihinin de net olarak tespiti ile) bu dosya ile ceza dosyasında alınan raporlar arasındaki çelişkileri giderecek nitelik ve nicelikte, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli, kaçak tutanak tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre hesaplamayı içerir rapor alınması, alınacak raporda ceza dosyasına davalılardan ... tarafından yapılan 4.940 TL"lik ödemenin de mahsup edilmesi suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.