3. Hukuk Dairesi 2017/2902 E. , 2018/4040 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında 20.03.2006 başlangıç tarihli aylık 300.-TL bedelli kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin başlangıcından bu yana kira bedellerini ödemeyen davalı aleyhine ... 6. İcra Müdürlüğü"nün 2008/8163 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini, takibin devamını ve davalının kiralanandan tahliyesini istemiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamış, yargılama sırasında kiracı olmadığını ve kira borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere özellikle delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davalının kira alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Kira sözleşmeleri şahsi hak doğuran sözleşmelerden olduğundan kiraya verenin malik olmasına gerek yoktur. Kural olarak kira sözleşmesi şekle bağlı değildir. Yazılı olarak yapılabileceği gibi sözlü olarak da yapılabilir. İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur. HMK’nun ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar, başka delillerle ispat edilemez. Kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, kira ilişkisi ve kira miktarının kiraya veren, ödeme savunmasının ise kiracı tarafından ispatlanması gerekir.
Somut olayda; Taraflar arasında imzalanan 20.03.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde kira bedeli miktarı çizilmiş olup sözleşmede artış şartı bulunmamaktadır. Davalının yargılama sırasında sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığına yönelik itirazı üzerine alınan 14.05.2010 tarihli bilirkişi raporunda imzanın davalıya ait olduğu tespit edilmiş ise de davacı ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2006/12389 sayılı soruşturma dosyası kapsamındaki ifadelerden ve yargılama sırasında dinlenen tanık beyanından kira bedelinin aylık 300.-TL olduğunu kanıtlayabilmiş değildir.
Dava, 6100 sayılı HMK"nun yürürlüğü girme tarihinden önce 29.01.2009 tarihinde açıldığından dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca, davacı dava dilekçesinin deliller bölümünde tüm yasal deliller demek suretiyle yemin deliline dayandığının kabulü gerektiğinden mahkemece davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak kira bedelini ispat imkanı sağlanması; aylık kira bedeli tespit edildikten sonra davacının talep ettiği ayların tamamı için belirlenen bu bedel üzerinden hesaplama yapılarak ödenmeyen kira alacağına hükmedilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde talebi aşar biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.