3. Hukuk Dairesi 2017/14998 E. , 2018/4079 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-tazminat-alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 17.04.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av.... geldi. Karşı taraf davalı vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava konusu taşınmazı, davalıdan lojistik merkezi olarak kullanmak üzere 25.06.2008 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile aylık 69,225 TL(+KDV) bedelle henüz inşaat aşamasında iken kiraladığını, davalı şirkete 1 yıllık kira bedeli karşılığı olan 980.226 TL ve 230.000 Euro depozitoyu peşin olarak ödediğini, Kiralanan teslim alındığı hali ile kullanıma uygun olmadığından kullanıma uyun hale getirilmesi için yapılması gereken işler taraflar arasında imzalanan “Ek-2” başlıklı protokolde belirtildiğini, söz konusu protokolde sayılan işlerin kiralayan tarafından en geç 26.09.2008 tarihine kadar tamamlanarak kiracıya teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, kiraya verenin yapmayı taahhüt ettiği işler arasında üç katlı idari bina inşasının da yer aldığını, protokolde ayrıca süresinde tamamlanamayan işlerle ilgili olarak kiracının, yazılı ve sözlü ihtara gerek kalmaksızın kiralayanı işten el çektirilerek ve belirtilen işleri kiralayan hesabına yapabileceği, yapmış olduğu harcama ve her türlü zararını da kiralayandan isteyebileceğinin kararlaştırıldığını, davacının, Ek-2’de belirtilen işlerin taahhüt edilen tarihten uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen tamamlanmadığı gerekçesiyle sözleşmeyi 30.04.2009 tarihi itibariyle feshettiğini, davalının haksız kazanç sağladığını, davacının, mecuru hiç kullanamadığını, bu nedenlerle 25.07.2008 tarihli yazılı kira sözleşmesinin feshi ile fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile davalıya peşin olarak ödenmiş olan kira bedelinden sözleşmenin feshi tarihi itibari ile geriye kalan kısmından 10.000 TL kira bedeli 10.000 Euro depozito bedeli ve 10.000 TL maddi tazminatın davalıdan 02.05.2009 tarihi itibari ile ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, eksik işlerin tamamlanmamasının davacının kusurundan ileri geldiğini, sözleşmeye göre kiracıya bu işleri tamamlama yetkisinin verildiğini, davacının kendi kusuruna dayalı olarak fesih ve tazminat isteyemeyeceğini savunmuştur.
Mahkemece; Davanın Kısmen Kabulü ile davacının kira sözleşmesinin feshi talebinin reddine, maddi tazminat talebinin reddine, fazlaya dair hakları saklı tutularak 10.000 TL kira bedeli ile 10.000 € depozito bedelinin 02.05.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair verilen hüküm Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 21/01/2014 tarih ve 2013/11942 E.–2014/588 K.sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece; bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda; Davacının kira sözleşmesinin feshine ilişkin talebinin kabulü ile 25.06.2008 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesinin feshine, davacının maddi tazminat talebinin reddine, Davacının kira alacağı talebinin kabulü ile 10.000,00 TL kira bedelinin 09.06.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının depozito bedeline ilişkin talebinin kabulü ile 10.000,00 Euro depozito bedelinin 09.06.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının temyizine gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alına 25.06.2008 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralanan taşınmaz sözleşmede belirtildiği hali ile; "inşaat ruhsatı ile yapılmakta olan depolama kompleksi" niteliğinde olup lojistik merkezi olarak kullanılmak üzere davacı tarafından kiralanmıştır. Davacı kiracının, kira bedelini ödeme yükümlülüğü sözleşme başlangıç tarihi olan 25/06/2008 tarihinden itibaren başlamaktadır. Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 21/01/2014 tarihli bozma ilamında “kiralananın, davalının mecurda yaptırdığı delil tespiti tarihi olan 09.06.2009 tarihinde onun fiili hakimiyetine geçtiği” kabul edilmiştir. Bu durumda davacı 25.06.2008-09/06/2009 tarihleri arasında kira bedelinden sorumlu olup, bu tarihler dışında kalan kısım için peşin ödenen kira bedelinin iadesi gerekirken, Mahkemece hükmün gerekçesinde kiralananın kiracıya teslim tarihi olan 31.07.2008 tarihi ile kiralananın kiraya verene teslim tarihi olarak kabul edilen 09.06.2009 tarihleri arasında kiralananın 10 ay 9 gün kullanıldığı, 1 yıllık kira bedelinin peşin ödendiği, kiracı tarafından kullanılmayan sürenin 1 ay 21 gün olduğu kabul edilerek iadesine karar verilen kira bedelinin buna göre hesap edilmesi doğru değildir.
3-Davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyizine gelince; davalı talebinde fazlaya dair haklarının saklı tutarak davalıya peşin olarak ödenmiş olan kira bedelinden sözleşmenin feshi tarihi itibari ile geriye kalan kısmından 10.000 TL kira bedeli, 10.000 Euro depozito bedeli ve 10.000 TL maddi tazminatın davalıdan 02.05.2009 tarihi itibari ile ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş olup dava kısmi olarak açılmış olmakla davacı lehine vekalet ücretinin kabul edilen 10.000 TL kira bedeli ve 10.000 Euro depozito üzerinden hesaplanması gerekirken saklı tutularak dava edilmeyen tüm kira bedeli üzerinden vekalet ücreti hesaplanması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.