1. Hukuk Dairesi 2021/1899 E. , 2021/2910 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, çekişme konusu "Maa Müştemilat ..." olarak bilinen 474 ada 8 parsel sayılı taşınmazın; 6 parsel sayılı müfrez bahçeyi havi su deposu, çubuk imalathanesi, üç ev ve bir kayıkhane vasıflı, Bezmialem ... Vakfı’ndan vakfiyeli, ... vilayeti adına kayıtlı ve 7 parsel sayılı müfrez maa bahçe ..., Bezmialem ... Vakfı’ndan vakfiyeli, ... ve ... Bankası adına kayıtlı taşınmazların birleştirilmesi ile 27.11.1962 tarihinde davalı Hazine adına tescil edildiğini, birinci grup korunması gerekli kültür varlığı olduğu yönünde karar bulunduğunu, tüm evveliyatı ile ... ve müştemilatının Bezmialem ... Vakfı’ndan icareli olduğunu ileri sürerek, 5737 sayılı kanunun 30. Maddesi gereğince tapu kaydının iptali ile vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazın ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına tahsis edildiğini, ... Dairesi Başkanlığı tarafından ... olarak kullanıldığını, tapu kayıtlarında vakfın icareli olduğuna dair herhangi bir şerhin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Taşınmazın davacı vakfa ait olduğu ancak Vakıflar Kanunu’nun 30. maddesinin geriye yürüyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...Somut olaya gelince; çekişme konusu taşınmaz üzerinde koruma kurulu kararlarıyla 1. grup korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli olan Beykoz Kasrının bulunduğu, taşınmazın tevhit öncesi 6 parsel olarak gösterilen bölümünün 5737 sayılı Yasanın 3. maddesi uyarınca vakıf yoluyla meydana geldiği ve anılan yasal düzenleme uyarınca vakfına dönmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Denizden dolgu suretiyle tevhit öncesi 7 parsel olarak gösterilen kısmın ise kapsam dışında olduğu açıktır... dosyaya Harita Mühendisi bilirkişi tarafından ibraz edilen 28.01.2013 tarihli rapor ve krokideki turuncu renk ile işaretli ve vakıf yoluyla meydana geldiği saptanan ifraz öncesi 6 numaralı parsel olarak gösterilen bölüm yönünden, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.’’ gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Dairece bu kez “... mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın Dairece bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki; hükmün infaza elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki; iptali istenen 8 nolu parsel 6 ve 7 nolu parsellerin 27.11.1962 tarihinde tevhidi sonucu oluşmuş olup, kabul kapsamına alınması gereken bölüm eski 6 nolu parselin kapsadığı 69.233,00 m2"lik alandır. Ancak mahkemece bu alanın 8 nolu parselden ifrazının mümkün olup olmadığı araştırılmamıştır. Öte yandan Harçlar Kanunu"nun 13/j maddesi uyarınca Hazine harçtan muaftır. Bu nedenle harçların davacı üzerinde bırakılması doğrudur. Ancak HMK"nın 326. maddesi uyarınca yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden davalının sorumlu tutulması gerektiği de açıktır... 69.233,00 m2"lik bölümün 8 nolu parselden ifrazının mümkün olup olmadığının Belediye Encümen kararına dayalı olarak sorulması, ifrazı mümkün ise bu bölümün ifrazen tesciline karar verilmesi, ifraz mümkün değil ise 69.233,00 m2 miktar 8 parselin miktarına oranlanarak, belirlenecek miktar üzerinden davacının 8 parselde paydaş kılınması gerekirken, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi dava kabul ile sonuçlandığı halde davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanunu"nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, 31/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.