4. Hukuk Dairesi 2016/16586 E. , 2017/7197 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... San. ve Tic. A.Ş. ve .... İnşaat Tic. A.Ş. aleyhine 09/05/2005 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne dair verilen 14/07/2016 günlü kararın Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 14/11/2017 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların asıl davaya yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların asıl davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Asıl ve birleşen dava, tacirler arası haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, otel işletmeciliği yaptığını, inşaat yasağına rağmen inşaat ve tadilatı sürdürülen bitişiğindeki otel nedeni ile müşterilerinin rezervasyonlarını iptal ettirdiklerini, bu nedenle müşteri kaybına ve dolayısı ile işletme zararına uğradıklarını öne sürerek tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Dosya kapsamından; mahkemece verilen 28/04/2008 tarih, 2005/251 esas ve 2008/258 sayılı asıl dava dosyası yönünden davacının davasının kısmen kabulü ile 28.462.50 TL"nin davalılardan tahsiline dair ilk kararın davalılar tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 16/06/2009 tarih, 2008/7004 esas ve 2009/2517 karar sayılı ilamı ile, zararla davalıların fiili arasındaki uygun illiyet bağının var olup olmadığının araştırılması yönünden bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; zararla davalıların eylemi arasında uygun illiyet bağı bulunduğuna ilişkin, yargılamanın her
aşamasında denetlenebilir kanıt bulunmadığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verildiği ve bu kararın, Dairemizin 30/09/2014 tarih, 2014/3598 esas ve 2014/12625 karar sayılı ilamı ile davalıların haksız eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunduğu ve sonuç olarak mahkemece otelin özellikleri değerlendirilerek, konusunda uzman bilirkişilere davacının zararını hesaplatılması, tüm rezervasyon iptallerinin sadece davalıların eylemi sonucu olduğu belli olmadığından, BK’nın 42 ve 43. maddeleri gözetilerek tazminat miktarından indirim yapılması gerektiği belirtilerek bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda alınan bilirkişi raporu ile asıl dava dosyasında davacının zararı 79.989,10 TL olarak belirlenmiş ve bu tazminat miktarından BK’nın 42 ve 43. maddeleri gözetilerek % 25 oranında indirim yapılarak 59.991,83 TL"sının davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Şu durumda, mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucu verilen kararda, davacının asıl dava yönünden zararının 79.989,10 TL olarak kabul edilmesi ve belirlenen bu miktar üzerinden BK’nın 42 ve 43. maddeleri gözetilerek indirim yapılması mahkemece verilen 28/04/2008 tarih, 2005/251 esas ve 2008/258 sayılı ilk kararı sadece davalıların temyiz etmiş olması nazara alındığında davalıların usuli kazanılmış hakkına aykırılık oluşturmaktadır. Bu nedenle, mahkemece, 28/04/2008 tarih, 2005/251 esas ve 2008/258 sayılı ilk kararda belirlenen 28.462.50 TL üzerinden BK’nın 42 ve 43. maddeleri gözetilerek indirim yapılması ile bulunacak miktarın davalılardan tahsisine karar verilmesi gerekmektedir. Bu husus gözetilmeden verilen kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davalıların birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı birleşen davada, inşaat yasağına rağmen inşaat ve tadilatı sürdürülen bitişiğindeki otel nedeni ile müşterilerinin rezervasyonlarını iptal ettirdiklerini, bu nedenle müşteri kaybına ve dolayısı ile işletme zararına uğradıklarını öne sürerek 2005 yılında meydana gelen zararının tazminini istemiştir.
Davalılar birleşen davada; süresinde zamanaşımı defiini ileri sürerek zamanaşımı nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Dava konusu uyuşmazlık haksız eylemden kaynaklanmakta olup olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 60. maddesi uyarınca haksız eylemden doğan zararın tazminine ilişkin davalar, zarar görenin zararı ve zarar vereni öğrendiği tarihten itibaren bir sene ve her halde haksız fiil tarihinden itibaren on senede zamanaşımına uğrar. Davacı birleşen dava dosyasında davalıların faaliyeti sonucunda 2005 yılında meydana gelen zararını istemiştir. Şu durumda, zarar ve failin öğrenildiği tarih ile birleşen dava tarihi olan 08/09/2009 tarihleri arasında 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş bulunduğu gözetilerek; birleşen davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bente gösterilen nedenlerle asıl dava dosyası yönünden, (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle birleşen dava dosyası yönünden BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalılar yararına takdir olunan 1.480,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.