3. Hukuk Dairesi 2016/17644 E. , 2018/4085 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıların murisi Mehmet oğlu Memiş Kasapoğlu"ndan 13.01.1981 tarihli gayrımenkul satış vaadi senedi ile sınırları senette belirtilen ... ili ... İlçesi Kemer Mahallesi yemişli mevkiinde kain 380 m² alanlı taşınmazı 380.000 TL bedelle satın aldığını, satışa konu taşınmaz satış tarihinde kadastro mahkemesinde davalık olduğu için tapuda satışının yapılamadığını, satış tarihinden itibaren taşınmaza zilyet olduğunu ve taşınmaz üzerine ev yaptığını, ... Kadastro Mahkemesinin 1972/41 E. 2011/204 K. sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde verilen karar ile davaya konu taşınmazın Maliye Hazinesi adına tescil edildiğini dolayısıyla taşınmazın tapuda kendisine devrinin imkansız hale geldiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 10.000,00.TL"nin dava tarihinden itibaren işlenen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talep hakkının saklı tutulmasına karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava; davacı ile davalılar murisi arasındaki 13.01.1981 tarihli gayrımenkul satış vaadi senedi gereğince davalılar murisine ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda alım gücüne tekabül eden şimdilik 10.000,00 TL"nin tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda; davaya konu taşınmazın davacı tarafından 380.000 TL bedelle satın alındığı, satış bedelinin 125.000 TL"sinin peşin ödenip, geri kalan kısım için taraflar arasında bono teati edildiği ve taşınmazın zilyetliğinin davacıya teslim edildiği söz konusu gayrımenkul satış vaadi senet metninden anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı, senette peşin ödendiği belirtilen 125.000 TL"den geri kalan ve bono teati edildiği belirtilen 225.000 TL"lik kısım için düzenlenen bonoyu yargılama sırasında dosyaya sunmuş olup, söz konusu keşidecisi ..., lehdarı Memiş Kasapoğlu olan ve 13.01.1981 tanzim, 30.06.1981 vade tarihli ve imzalı bononun üzerindeki damga pulu ile birlikte başka renkli bir kalemle
./..
-2-
boydan boya çarpı çekilmek suretiyle çizilmiş olduğu, dolayısıyla davacının gayrımenkul satış vaadi senet metninde belirtilen peşinat olarak ödenen 125,000 TL"den geriye kalan ve bono teati edilen kısma ilişkin borcunu da ödemiş olmakla, davacının gayrımenkul satış vaadi senedinde taşınmaz bedeli olarak belirlenen 380.000 TL"nin tamamını ödediği anlaşılmıştır.
Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre; geçersiz sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği tarih, sözleşmeye dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemi ile açılan dava hakkında verilen kararının kesinleştiği tarihtir.
Dosya kapsamından dava konusu taşınmaz için dava açıldığı, ... Kadastro Mahkemesinin 1972/41 E. 2011/204 K. sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde verilen karar ile davaya konu taşınmazın kadastro tespiti gibi Maliye Hazinesi adına tapuya tesciline karar verildiği ve söz konusu kararın Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.02.2013 tarihli, 2012/10892 E. 2013/1082 K. sayılı ilamı ile onandığı, 07.04.2014 tarihinde kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; ... Kadastro Mahkemesinin 1972/41 E. 2011/204 K. sayılı kararının kesinleştiği tarih olan 07.04.2014 tarihi, akdin ifasının imkânsız hale geldiği tarih olup, davacı ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca 07.04.2014 tarihindeki ulaştığı değerini isteme hakkına sahiptir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen paranın denkleştirici adalet ilkesi gereğince iade edilmesi suretiyle haksız değer kaymalarının önlenmesi amaç edinilmiş olup; mahkemece, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince ve denkleştirici adalet ilkesinin esas alınması suretiyle bedelin iadesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; denkleştirici adalet uygulanırken Yargıtay"ın yerleşmiş içtihatları gereğince, satış bedelinin, ifanın imkansız hale geldiği tarih belirlenmek suretiyle bu tarihte, ifanın imkansız hale geldiği tarihin saptanamaması halinde ise dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücünün; çeşitli ekonomik etkenlerin (enflasyon, ÜFE, TÜFE, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar vs) ortalamaları alınmak suretiyle belirlenmesi ve bu yöntemle belirlenecek miktara hükmedilmesi gerekir.
Oysa hükme esas alınan bilirkişi raporunda yukarıda anlatılan şekilde değerlendirme yapılmadan, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin belirlendiği anlaşılmaktadır.
Hâl böyle olunca; mahkemece, dosyanın bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınması ya da gerekli görülürse, yeni görevlendirilecek bilirkişi aracılığıyla, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
EİŞ/MG