21. Hukuk Dairesi 2016/13929 E. , 2017/1154 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacıya ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, Kahramanmaraş 1. İş Mahkemesi"nin 29.05.2012 Tarih ve 2011/138 E, 2012/278 K sayılı kararı ile davacı tarafından Kurum işleminin iptali ve ölüm aylığının yeniden bağlanmasına ilişkin davada, davacının eşinden boşandıktan sonra fiilen birlikte yaşadığının anlaşılması, bu nedenle de davalı Kurum tarafından davacının ölüm aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin yerinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay onaması ile kesinleştiği gerekçesi ile kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK"nın 114/1. maddesi ve 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine dair verilen ilk kararın Dairemizin 10.09.2015 Tarih ve 2015/14172 E, 2015/16346 K sayılı bozma kararı ile; ilk davanın konusunun davacının boşandığı eşiyle beraber yaşamaya devam ettiğinin tespit edilmesi üzerine davacının yetim aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali olduğu, oysa davacının 18.09.2012 tarihinde yeni bir tahsis talebinde bulunduğu, eldeki davanın konusunun bu tahsis talebinin reddine yönelik Kurum işleminin iptali olduğu ve ilk hükümden sonraki maddi vakıalara dayanıldığı anlaşıldığından Kahramanmaraş İş Mahkemesi"nin 2011/138 Esas ve 2012/278 karar sayılı davasının eldeki dava yönünden kesin hüküm oluşturduğundan söz etmenin mümkün olmadığı, mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, bozma kararına uyan mahkemece son olarak; davalı Kurum"un 21.11.2012 tarihli ...27.671.017 sayılı işlemin iptali ile dava tarihi olan 27.10.2014 tarihi itibari ile davacıya ölüm aylığı bağlanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 18.09.2012 tarihli tahsis talebinin davalı Kurum"un 21.11.2012 tarihli yazısı ile, eski eşi ile birlikte yaşadığı için ölüm aylığının 01.11.2008 tarihinden itibaren kesildiğinin, bu nedenle yeniden bağlanmasının mümkün olmadığının, ancak aylıkların kesilmesine esas kontrol memuru raporunu ortadan kaldıracak yargı kararı ya da başka belge olması durumunda talebin yeniden değerlendirileceğinin bildirildiği, davacının 12.06.2002 tarihinde boşandığı, 01.04.2007 tarihinde ... Mahallesi ... Camii Sokak"ta bulunan adreste, 18.02.2010 tarihinden itibaren de Duraklı Mahallesi Yüzbaşı Mahmut Bey Cadddesi"nde bulunan adreste kayıtlı olduğu, davacının eski eşinin ise 01.04.2007 tarihinde ... Mahallesi ... Camii Sokak"ta bulunan adreste, 22.07.2010 tarihinden itibaren Şeyhşamil Mahallesi"nde bulunan adreste, 11.02.2013 tarihinden itibaren de Sütçü İmam Mahallesi 63019 Sokak"ta bulunan adreste kayıtlı olduğu, Dairemizin anılan bozma kararından sonra zabıta tarafından davacının Duraklı Mahallesi"ndeki adresinde araştırma yapıldığı, 25.04.2016 tarihli tutanakta; davacının iki çocuğu ile birlikte yaklaşık 7 yıldır bildirilen adreste yaşadığının, eski eşinin söz konusu adreste hiç kalmadığının mahalle muhtarı ve azası ile çevreden yapılan araştırmada tespit edildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; mahkemece, boşanmadan sonra eski eş ile fiilen birlikte yaşanılıp yaşanılmadığı hususunun tespitinde yeterli araştırma yapılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davacının ve eski eşinin boşanma tarihinden sonra kayıtlı oldukları adreslerdeki komşularını zabıta marifeti ile tespit ederek dinlemek, davacının boşandıktan sonra geçimini nasıl sağladığını araştırmak ve varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.