21. Hukuk Dairesi 2016/15932 E. , 2017/1176 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 18.09.2003-15.08.2005 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava; davacının 18.09.2003 ile 15.08.2005 tarihleri arasında en son 2000 USD(2.600 TL )ücretle davalının ... Cumhuriyetinde bulunan inşaat şantiyesinde geçen çalışmasının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işyerinde mühendis olarak çalıştığını beyan eden davacının, davalı işyerinden Kuruma bildirilen çalışması bulunmadığı,davalı şirkette 18.09.2003 ile 15.08.2005 tarihleri arasında çalıştığına dair işverence verilen 01.09.2005 tarihli belgenin ve davacıya 14.06.2004-13.06.2005 tarihleri arasında işveren ... İnşaat Mühendislik AŞ nezdinde ... Cumhuriyetinde çalışmak üzere Rusya yetkili makamınca verilen 09.07.2004 tarihli çalışma izni ile çalışma amacıyla Rusya"ya gidişini gösteren pasaport kayıtlarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 7 ve 79’uncu maddeleri ve 5510 sayılı yasanın 10.maddesidir.
Kural olarak sigortalılar,Türkiye’de yaşadıkları ve hizmet akdine göre çalıştıkları takdirde sosyal sigorta haklarından yararlanırlar. Bu kural, Kanunların mülkiliği ilkesinin doğal sonucudur. Türkiye’yle yabancı bir ülke arasında sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmişse istisnaen mülkilik ilkesine değer verilmeyebilir. Ayrıca, 506 sayılı Kanunun 2 ve 3’üncü maddelerine göre sigortalı olmayanlar kapsamında olmak üzere, Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan bir ülkede hizmet akdiyle çalışan Türk vatandaşları da anılan Kanunun 86. maddesi gereği işverenleriyle yapılacak “İş kazalarıyla meslek hastalıkları”, “Hastalık”, “Analık”, “Malullük, yaşlılık ve Ölüm” sigortalarından birine, birkaçına veya hepsine toplu olarak tabi tutulmaları mümkündür. Başka bir anlatımla 506 sayılı Yasa"nın ülke dışında meydana gelen sigorta olaylarında uygulanabilmesi Sosyal Güvenlik Kurumuna yükümlülükler getiren sosyal güvenlik sözleşmesi veya kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortaları bulunması halinde mümkün olabilir.
Öte yandan, 5510 sayılı Kanunun 5’inci maddesinin g bendinde; “Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı, bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanacağı, bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50 nci maddenin ikinci fıkrasındaki Türkiye"de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümlerinin uygulanacağı, bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası priminin alınmayacağı, bu bent kapsamında yurt dışındaki işyerlerinde çalışan sigortalıların, bu sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta primlerinin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılıktan sayılacağı” belirtilmiş,10. maddesinde de 4. maddenin 1. fıkrasının (a) bendinde sayılan sigortalıların işverenleri tarafından geçici görevle yurt dışına gönderilmeleri durumunda, bu görevleri yaptıkları sürece, sigortalıların ve işverenlerin sosyal sigortaya ilişkin hak ve yükümlülüklerinin devam edeceği hüküm altına alınmıştır.
01.10.2008 tarihinden sonra, sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinin 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağına ilişkin 5510 sayılı Kanunun 5. maddesinin g bendi uyarınca belirtilmiş ise de, davacının hizmet tespiti talebinin 18.09.2003-15.08.2005 tarihleri arası olduğu göz önüne alındığında ancak Kurum ile işveren arasında topluluk sigortası sözleşmesi olması karşısında hizmet tespitine karar verilebilecektir.
Yapılacak iş; davacının önceden davalı şirketin sigortalısı olup olmadığını, sigortalısı ise 506 sayılı Yasanın 7. maddesi kapsamında geçici görev ile yurtdışına götürülüp götürülmediğini, topluluk sigortasına tabi olup olmadığı, davalı işveren ile Kurum arasında 506 sayılı Yasa"nın 86. maddesine göre topluluk sigortasına dair sözleşme olup olmadığı ve var ise kısa vadeli sigorta kollarını kapsayıp kapsamadığı, davacının Türkiye İş kurumu aracılığıyla yurtdışına gönderilip gönderilmediği araştırılıp değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden ... İnşaat Mühendislik Maden San Ve Tic A.Ş"ne iadesine
20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.