Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3269
Karar No: 2019/1996
Karar Tarihi: 26.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3269 Esas 2019/1996 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı tarafından yapılan takipler nedeniyle borcu olduğu iddia edilen kredi sözleşmesindeki taksitleri ödemediği belirtilen davacının, davalının protokole uyulmasını istemesinin hakkın kötüye kullanımı olduğu gerekçesiyle menfi tespit davası reddedilmiştir. Ancak Yargıtay 19. Hukuk Dairesi bozma kararıyla, davacının konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak borç miktarının saptanması gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, konusunda uzman olmayan bir bilirkişinin raporuyla hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir ve bankacılık konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bir kuruldan banka kayıt ve belgeleri de incelettirilerek rapor alınması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Kararda, 6111 sayılı Yasa'nın davacı tarafından uygun şekilde kullanılamadığı vurgulanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 6111 Sayılı Kanun
- Borçlar Kanunu'nun \"Menfi Tespit Davası\" başlıklı 40. maddesi
19. Hukuk Dairesi         2017/3269 E.  ,  2019/1996 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Dava, davacının kefili olduğu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun tahsili için davalı tarafından başlatılan takipler nedeniyle 106.302,14 TL borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacının taraflar arasındaki yapılandırma protokolündeki hesaplamaya göre taksit ödemelerini yapmadığı ve borcunu belirtmediği, protokolün 4/m maddesinde taksitler vadesinde ödenmediği takdirde önceden başlatılan yasal takiplere devam edileceğinin düzenlendiği, davacının iş bu dava süresince de hiçbir ödeme yapmadığı, davacının kendisinin uymadığı protokole, davalının uymasını istemesinin hakkın kötüye kullanımı olduğu iş bu davanın konusunun protokol hükümlerinin uygulanması neticesinde davacının borçlu olup olmadığının tespiti olup, davacının protokol hükümlerine göre ödemesini devam ettirmediğinden davanın reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2013/13047 E., 2013/18750 K. sayılı ve 25.11.2013 tarihli bozma ilamında "Davacının, dava dışı Vedat Kahraman"ın davalı banka ile imzalanmış olduğu 17.05.2005 tarihli genel kredi sözleşmesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduğu, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davalı bankaca kredi borçlusu ve kefili aleyhine ... 5. İcra Müdürlüğü"nün 2009/8915 Esas ve aynı İcra Müdürlüğü"nün 2009/8919 Esas sayılı dosyaları ile 28.05.2009 tarihinde takibe geçildiği bu takip devam ederken taraflar arasında 23.02.2010 tarihli ödeme protokolünün yapıldığı ve davacının bu protokol gereğince 25.07.2011 tarihine kadar protokolde belirtilen taksit tutarlarını düzenli olarak ödediği, 25.02.2011 tarihinde 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra davacının davalı bankaya ... 9. Noterliği"nin 25.08.2011 ve aynı noterliğin 22.09.2011 günlü ihtarnamelerini keşide ederek 6111 sayılı Yasa gereğince TESK Konfederasyonu ile bankalar arasında kredi borçlarının yapılandırılmasına ilişkin protokolden yararlanmayı talep ettiği davalı bankanın bu ihtarnamelere herhangi bir cevap vermediği, ancak anılan Yasadan davacının yararlanamayacağını iddia ettiği, bunun üzerine davacı yanca işbu davanın açıldığı, davanın açılmasından sonra davalı bankaca, 08.03.2012 günlü mail ile davacıya söz konusu yasa gereğince yapılandırma yapılabileceğinin bildirilmesine rağmen davacının icabet etmediğinin iddia edildiği dosya içeriği ile sabittir.
    Yukarıda yapılan açıklamalar gözetildiğinde mahkemece yapılması gereken iş, davacının 6111 sayılı Yasa gereğince davalı banka ile TESK arasında yapılan protokolden yararlanacağı kabul edilerek, konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınıp, davacının borç miktarı saptanarak varılacak uygun sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.’’denilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsiline yönelik icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece verilen 10.06.2013 tarihli karar Dairemizin 2013/13047 E., 2013/18750 K. sayılı ve 25.11.2013 tarihli ilamı ile ‘‘Yukarıda yapılan açıklamalar gözetildiğinde mahkemece yapılması gereken iş, davacının 6111 sayılı Yasa gereğince davalı banka ile TESK arasında yapılan protokolden yararlanacağı kabul edilerek, konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınıp, davacının borç miktarı saptanarak varılacak uygun sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.’’belirtilmiş olup mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen konusunda uzman olmayan bir bilirkişiden rapor alınarak karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece bankacılık konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulundan banka kayıt ve belgeleri de yerinde incelettirilerek rapor alınıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi