14. Hukuk Dairesi 2018/1850 E. , 2018/7344 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.10.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.11.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, muris ..."in 2003 yılında bekar ve çocuksuz vefat ettiğini, davacılardan ..."ın murisin halası ..."nin çocuğu, davacılar ... ve ... ise murisin halası ..."nin torunu olduğunu belirterek murisin mirasçısının olmaması sebebiyle mirasının Maliye Hazinesine kalmasına dair karar verilen ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2004/379 Esas-1025 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaliyle davacıların mirasçı olarak gösterildiği yeni mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece ilk olarak, davanın kabulüne ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2004/379 Esas-1025 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline, yeniden veraset ilamı verilmesi yönünden davanın reddine karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz talebi üzerine hüküm Dairemizin 2015/1786 Esas-2529 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/379 Esas-1025 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline, muris ..."in mirasçılarının ve miras paylarının tespitine karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz talebi üzerine hüküm Dairemizin 2016/4968 Esas-9648 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, ikinci kez bozma ilamına uyularak davanın kabulüne ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/379 Esas-1025 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline, muris ..."in mirasçılarının ve miras paylarının tespitine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesi hükmünde; bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, TMK"nin 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır.
Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma ilkesi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir. (TMK md.7) Hakim çekismesiz yargıda re"sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
TMK 496. maddesinde; "Altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçıları, ana ve babasıdır. Bunlar eşit olarak mirasçıdırlar. Mirasbırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. Bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı takdirde, bütün miras diğer taraftaki mirasçılara kalır." hükmü yer almaktadır.
Muris ...’in bekar ve çocuksuz olarak ölüm tarihi itibariyle babası ...ve annesi ...’e gider. Mahkemece, babası ... mirasçıları araştırılarak bulunduğu anlaşılmıştır. Ne var ki TMK"nın 496. maddesi gereğince; murisin annesi olan ..."in mirasçıları olup olmadığı araştırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, muris ..."in anne tarafından mirasçısı bulunup bulunmadığı araştırılmalı murisin tüm mirasçıları tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.11.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.