Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17931
Karar No: 2018/4273
Karar Tarihi: 19.04.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/17931 Esas 2018/4273 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/17931 E.  ,  2018/4273 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, kendisine ait 4 adet 22 ayar 19.44 gram ağırlığında bilezik, 1 adet 22 ayar 85 gram ağırlığında zincir, 1 adet 22 ayar 50 gram ağırlığında bilezik, 1 adet 22 ayar 10 gram ağırlığında makarna bilezik, 1 adet 22 ayar 8 gram ağırlığında baklava bilezik ve 2 adet hediyelik ince bileziğin kendisinin bilgisi ve rızası dışında davalının babasının iş kurması amacıyla davalı tarafından satıldığını belirterek altınların aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 23.155,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı, ziynet eşyalarının davacının rızasıyla evin ihtiyaçlarına kullanılmak üzere kendisine verildiğini bir kısmını ise babaevine dönerken yanında götürdüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Savunma hakkı Anayasada güvence altına alınmış haklardandır. Buna göre herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia, savunma ve adil yargılanma hakkına sahiptir. (1982 Anayasası m. 36)
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK"nın 27. maddesi hükmüne göre, davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının tarafların açıklamalarını dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda hakim, tarafları dinlemeden, açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için onları kanuna uygun biçimde duruşmaya davet etmeden karar veremez. (YHGK 2009/52 E., 2009/105 K.)
    Her ne kadar HMK"nın 320/1.maddesinde, basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde taraflar duruşmaya davet edilmeden dosya üzerinden karar vereceği belirtilmiş ise de; bunun ancak ön inceleme aşamasında ve mümkün olan hallerde olduğu belirtilerek uygulama alanı dar bir çerçeve ile belirlenmiştir.
    HMK"nın 137. maddesinde; dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, ön incelemede dava şartlarının ve ilk itirazların inceleneceği, uyuşmazlık konularını tam olarak belirlenip, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemlerin yapılacağı, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onların sulhe veya arabuluculuğa teşvik edileceği düzenlenmiştir. Bu bağlamda, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez.
    Dosya üzerinden karar verilmesi mümkün olan ön inceleme işlemleri, dava şartları ve ilk itirazlardır. Dava şartları ve ilk itirazlarda eksiklik yoksa diğer ön inceleme işlemleri için duruşma açılmalıdır. Dava şartları ve ilk itirazlar dışında ön inceleme işlemlerinin duruşmalı olarak incelenmesi, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra gerekli görülmesi halinde tarafların tahkikat için duruşmaya davet edilerek davanın esasına yönelik karar verilmesi gerekir.
    Somut uyuşmazlıkta; davalı vekili tarafından 15.11.2014 tarihinde vekaletname ile birlikte cevap dilekçesi dosyaya sunulmasına rağmen mahkemece Tebligat Kanununun 11. maddesinde düzenlenen "vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır." hükmüne aykırı olarak vekile yapılması gereken ön inceleme duruşma tarihini bildirir 23.12.2014 tarihli tensip tutanağının davalı asile tebliğ edildiği ve davalı tarafın ön inceleme duruşmasına katılmadığı görülmüştür.
    Mahkemece, öncelikle, ön inceleme için taraflara usulüne uygun tebligat çıkarılarak hüküm tesisi gerekirken, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya ön inceleme duruşmasını bildirir davetiye tebliğ edilip davalı tarafın yokluğunda ön inceleme duruşması yapılarak tahkikata devam edilmek suretiyle karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir .
    O halde mahkemece; ön inceleme işlemlerini yapmak üzere tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi, ön inceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra gerekli görülmesi halinde tahkikat duruşmasına geçilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, tüm bu hususlar göz ardı edilmek suretiyle tarafların hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi