14. Hukuk Dairesi 2021/24 E. , 2021/2090 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30/10/2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 15/10/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının paydaşı olduğu ... ili, ... ilçesi,...Köyü 170 ada 2 parsel sayılı taşınmazda dava dışı satıcı ..."ın davalıya 88281/556126 oranında sattığı pay için davacının onalım hakkının kullanılmak istediğini belirterek davalı ... adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu 170 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki hissedarların davalıya pay satışından haberdar olduklarını, tapuda haciz şerhleri bulunduğundan diğer paydaşların pay satın almak istemediklerini, dava konusu payın hacizli olarak müvekkili tarafından satın alındığını, icra borçları ödenerek hacizlerin kaldırıldığını, davalının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine Dairemizin 11.11.2019 tarihli 2019/606 Esas ve 2019/7568 Karar sayılı ilamı ile "Önalım hakkına konu payın dava sırasında bir başka kişiye veya satışı yapan paydaşa satılması halinde davacının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125. maddesi hükmü uyarınca seçimlik hakkı olduğundan dilerse davayı yeni satın alan şahsa yöneltir, dilerse davasını tazminata dönüştürerek davalı hakkındaki davasını devam ettirir. Somut olaya gelince, dosya içerisinde bulunan 10.07.2018 tarihli B091TKG12 sayılı Nusaybin Tapu Müdürlüğü yazısından dava konusu payın davalı tarafından 18.550,00TL bedel ile yargılama sırasında 13.05.2015 günlü ve 1293 yevmiye sayılı resmi senet ile dava dışı ..."a satıldığı, ..."un da 27.01.2017 tarihinde aldığı payı dava dışı ..."a devrettiği anlaşılmaktadır. Davacı ise davasını taşınmazdaki payı satın alan son malik ..."a yöneltmemiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125. maddesi uyarınca davacıya seçimlik hakkı sorulmamıştır. Dava konusu pay ... mülkiyetinde bulunduğundan, bu pay yönünden davacıya seçimlik hakkının sorulması ve davacı tarafından ... aleyhine açılan Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/53 Esas sayılı önalım davası bulunduğundan mahkemece gerekli görülmesi halinde birleştirme kararı verilerek işin esasının incelenmesi gerektiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, "davacının ... aleyhine açtığı Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesi"ne ait 2017/53 Esas sayılı davanın kabul edilerek payın davacı adına tesciline karar verildiği, hükmün 30.09.2019 tarihinde kesinleştiği, dava konusu payın davacı adına tescil edilmesiyle konusuz kalan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Bir dava açıldıktan sonra sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür. Bu durumda bir dava şartı olan davayı takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemez. Mahkemece, dava konusunun üçüncü kişiye temliki re"sen dikkate alınacaktır. Ancak hakim, dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davayı reddetmeyip davayı veya savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanmak üzere diğer tarafa önel verecektir.
Anılan maddenin 1. fıkrasına göre;
Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.
Somut olaya gelince; satıcı ..."dan 25.07.2014 tarihinde hisse satın alan Seyhmus Tan yargılama devam ederken 13.05.2015 tarihinde hissesini ..."a devretmiş, ... ise 27.01.2017 tarihinde ..."a devretmiştir. Davacıya 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkı hatırlatılarak yeni malike karşı tapu iptal ve tescil davası olarak davaya devam etmek istediği bildirildiği takdirde bu dava dosyası üzerinden hüküm kurulması gerekirken, davacıya seçimlik hakları sorulmamış davacı 02.02.2017 tarihinde son kayıt maliki ... aleyhine Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesine 2017/53 Esas sayılı önalım davası açarak tercih hakkını kullanmıştır. Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/53 Esas ve 2018/176 Karar sayılı kararı ile ... aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasını kabul ederek payın davacı adına tesciline karar vermiştir. Bu durumda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125. maddesi 1-a bendinin son cümlesi gereği yargılama giderlerinden bu davadaki ... ile son kayıt maliki ... müteselsilen sorumlu olacaklardır. Ancak ne var ki yargılama giderleri Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2017/53 Esas ve 2018/176 Karar sayılı dosyada hüküm altına alınmış, davacı lehine davalı ... aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olduğundan bu dava dosyası üzerinden yeniden yargılama giderlerine hükmedilmesi mükerrer tahsilata sebep olacaktır. Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125/1-a bendi gözetilerek yargılama giderleri 2017/53 Esas sayılı davada hüküm altına alınmış olduğundan bu dava dosyası üzerinden de yargılama giderleri hakkında ayrıca hüküm tesisi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 3, 4 ve 5. maddelerinin hükümden çıkarılarak 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun 3, 4 ve 5. maddelerinin hükümden çıkarılmasına, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 24.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.