20. Hukuk Dairesi 2017/8360 E. , 2020/1148 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 23/11/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ili,... ilçesi,... köyü, 115 ada 419 parsel sayılı 6.711 m2 yüzölçümündeki taşınmazı iyi niyetli üçüncü kişi olarak eski maliklerinden satın alarak adına tescil ettirdiğini, bu tescilin yapılmasından sonra komşu parsel olan 425 nolu parselin sahibi ... tarafından müvekkili üzerine tapuda tescil edilen arazinin 3.576,30 m2"lik kısmının müvekkilinin arazisi ile ilgisinin olmadığı gerekçesiyle dava açıldığını ve ...ASHM"nin 2011/147 Esas- 2011/138 Karar sayılı ilamı ile taşınmazın 3.576,30 m2lik kısmının tapu kaydının iptaline ve ... adına tapuya tesciline karar verildiğini, müvekkilinin araziyi satın alırken tapu kayıtlarını ve kadastro planlarını esas aldığını, herhangi bir pürüz olmadığına tapu kayıtlarını gözeterek kanaat getirdiğini, davanın bu yönde sonuçlanması ile tapu siciline güven ilkesi gereğince iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olan müvekkilinin zarara uğradığını ve Medeni Kanunun 1007. maddesi uyarınca müvekkilinin uğradığı zarardan Devletin kusursuz sorumluluğunun mevcut olduğunu belirterek taşınmazın mahkeme kararı ile ..."e devredilen 3.576,30 m2"lik kısmının keşfen saptanacak olan değeri kadar bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili bila tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile de dava değerini 96.113,06 TL"ye yükseltmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve 96.113,06 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı Hazine vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince davacının eldeki davayı tekeffül hükümleri gereğince önceki maliklere yöneltebileceği, Hazineye karşı dava açamayacağı gerekçesiyle mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar usul ve kanuna uygun bulunmadığından HMK’nın 353/2. maddesi gereğince kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir.
Tazminat istemine dayanak... mahallesi, 115 ada 419 parsel sayılı taşınmaz 2005 yılında yapılan kadastro sırasında 6.711,65 m2 yüzölçümü ve meyva bahçesi niteliği ile senetsizden dava dışı kişiler adına tespit ve tescil edilmiş iken davacı 02/07/2008 tarihinde taşınmazın tamamını satın alarak adına tescil ettirmiş olup dava dışı ... isimli şahıs tarafından davacı aleyhine kadastro öncesi zilyetlik nedenine dayalı olarak 10 yıllık sürede
açılan dava sonucu ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/147 E.-438 K. sayılı kararı ile taşınmazın 3.576,30 m2"lik kısmının tapu malikine ait olmadığı, ...’in zilyetliğinde bulunduğu gerekçesiyle tapu kaydının iptaline ve bu kısmın ...’e ait olan 115 ada 425 sayılı parsele eklenmek suretiyle adı geçen şahıs adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, verilen karar temyiz edilmeksizin 29/05/2015 tarihinde kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçeye göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir suretinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04/03/2020 günü oy birliği ile karar verildi.