19. Hukuk Dairesi 2017/3407 E. , 2019/2006 K.
"İçtihat Metni"19. HUKUK DAİRESİ
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine çeke dayalı takip başlatıldığını, ancak dava dışı ... İnş. A.Ş."nin müvekkiline vekaleten takibe konu çekin seri numarası belirtilerek 12.01.2009 tarihinde davalıya 3.300-TL havale gönderildiğini belirtilerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ... 13. İcra Müdürlüğü"nün 2009/9197 sayılı takip dosyasının iptaline ve %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiş, 09.11.2009 ve 29.12.2009 günlü dilekçeleri ile muhafazalı haciz baskısı altında davalı yana belgeler karşılığında 6.000-TL bedelli bono, 5.000-TL bedelli çek verildiği gibi 2.700-TL nakit ödeme yapıldığını ileri sürerek çek ve bononun iadesine, 2.700-TL’nin istirdadına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının davalıdan satın aldığı yapı malzemeleri bedelini ödemediğini, cari hesap bakiyesinden alacaklı olunduğunu bildirerek, davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dosyada mevcut dekontla davacının icraya konu çeke karşılık 3.300,00 TL’yi 12.01.2009 tarihinde ödediği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davacının icra dosyasındaki borcun 3.300,00 TL’sinden borçlu olmadığının tespitine, tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 2013/14619 E, 2013/19916 K. sayılı ve 17.12.2013 tarihli ilamı ile ""davacı vekili iş bu davasında menfi tespit talebinde bulunmuş, yargılama sırasında vermiş olduğu dilekçeleri ile haciz baskısı altında 6.000-TL bedelli bono, 5.000-TL bedelli çek verdiğini ve ayrıca 2.700-TL’de nakit ödeme yaptığını bildirerek anılan bono ve çekin iadesine, ödenen tutarın da istirdadına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davacı vekilinin bu talepleri üzerinde hiçbir şekilde durulmamış, karar yerinde tartışılıp, gerekçelendirilmemiş eksik inceleme ile yazılı şekilde karar oluşturulması usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir"" denilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulduğu belirterek, yapılan yargılama sonunda; dosya içinde mevcut dekonttan da anlaşılacağı üzere 02/07/2009 tarihinde ... İnş. Malz. A.Ş. aracılığıyla davalı ... Yapı ve Endüstri Malz. adına 3.300-TL yatırdığının anlaşılması nedeniyle, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, ... 13 İcra Müdürlüğünün 2009/9197 sayılı icra takip dosyasındaki borcun 3.300-TL"sinden davacının borçlu olmadığının tespitine, davacının 6.000-TL lik bono , 5.000-TL lik çek ve 2.700-TL"lik nakit ödemeye ilişkin bono ve çek iadesi ile miktarların istirdadına ilişkin taleplerinin reddine ve alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce bu sefer 2015/284 E, 2015/4499 K. sayılı ve 30.03.2015 tarihli ilamı ile "Mahkemece Dairemizin 2013/14619 E, 2013/19916 K. sayılı ve 17.12.2013 tarihli ilamına uyulduğu belirtilmiş ise de, bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30’uncu maddesine göre, “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz.” Nisbi harca tabi davalarda harcın ödeme zamanını düzenleyen aynı Kanun’un m.28/a hükmüne göre de nisbi harçların ¼’ünün peşin ödenmesi gerekir. Davacı vekili dava dilekçesinde menfi tespit isteminde bulunmuş ise de, yargılama sırasında vermiş olduğu dilekçeleri ile haciz baskısı altında 6.000-TL bedelli bono, 5.000-TL bedelli çek verdiğini ve ayrıca 2.700-TL’de nakit ödeme yaptığını bildirerek anılan bono ve çekin iadesine, ödenen tutarın da istirdadına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, Harçlar Kanunu’nun yukarıda belirtilen hükümleri uyarınca, eksik harçlar tamamlanmadan davaya devam edilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, icra takibine konu edilen 3.300 TL bedelli çekin davacı tarafından ödenmiş olduğu, davacıdan mükerrer olarak icra dosyasına binaen 6.000,00 TL.lik senet ve 1.000,00 TL nakit tahsilat sağlandığı, ayrıca 5.000,00 TL bedelli çek ve 1.700,00 TL nakdi tahsilat sağlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının icra takip dosyasından borçlu olmadığının tespitine, toplam 13.700,00 TL.nin davalıdan istirdatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK.nun 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Menfi tespit davalarında tarafların haklılık durumu dava tarihi esas alınarak belirlenir. Mahkemece öncelikle ... 13.İcra Müdürlüğü’nün 2009/9197 Esas sayılı icra takibi ile ilgili olarak yapılan ödemeler dikkate alınarak ödemenin yapıldığı son tarih itibariyle icra takip dosyasının konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla kapak hesabı yaptırılarak asıl alacak, ferileri ve icra takip dosya giderleri dikkate alınmak suretiyle davacının fazla ödeme yapıp yapmadığının tespiti ile şayet fazla ödeme var ise bu miktarın istirdatına karar verilmesi gerekir.
Menfi tespit istemine konu edilen 03.09.2009 tanzim tarihli, 6.000 TL bedelli bono yönünden ise, bu bononun takibe konu edilmediği, davacı tarafından bonoya ilişkin olarak davalıya herhangi bir ödeme yapılmadığı ve halen bononun davalının elinde olduğu anlaşılmıştır. Bu hususlar gözetilerek mahkemece bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti ile bononun davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken bono bedelinin istirdatına karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
Ayrıca davaya konu edilen 30/10/2009 tarihli, 5.000,00 TL bedelli çek yönünden ise mahkemece çekten dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti ile davalı elinde bulunan çekin davacıya iadesine ve çek nedeniyle ödenen bedelin istirdardatına şeklinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 26/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.