3. Hukuk Dairesi 2016/11062 E. , 2018/4383 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 10.04.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacılar vekili Av.... geldi. Karşı taraf davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin daha derinlemesine incelenmesi ve bu konuda bir araştırma yapılması gerektiği heyetçe zorunlu görüldüğünden, Yargıtay Kanunu"nun 24/1 ve Yargıtay İç Yönetmeliği"nin 21/3 maddeleri uyarınca görüşmenin 24.04.2018 gününe bırakılması uygun görüldü. Belirli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; murisleri babaları Zikri Kutlu tarafından, ... 20. Noterliğinin 3425 yevmiye numaralı ve 01/02/2008 tarihli vasiyetnamesi ile sahibi bulunduğu ... ili, 1. .... mahallesinde bulunan 596 ada 14 parselde kayıtlı 14/177 arsa paylı 3. Kat 7 bağımsız bölüm nolu taşınmazın tamamı ile ... ili, ... ilçesi, .... , İskele mahallesinde bulunan 6787 parsel nolu 1/84 arsa paylı zemin ve 1. Kat 3. Bağımsız bölüm nolu taşınmazın tamamı olmak üzere iki adet taşınmazının eşit olarak hak sahibi olmak üzere çocukları davacılara vasiyet ettiğini, murisleri babalarının 04/09/2009 tarihinde vefat ettiğini, ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 26/01/2010 tarih 2009/1824 Esas 2010/33 Karar sayılı ilamı ile vasiyetnamenin açılıp okunduğunu ileri sürerek söz konusu vasiyetnamenin tenfizini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili 13/09/2012 tarihli ön inceleme duruşmasında; davalının murisin 2. eşi olduğunu, murisin vasiyetname düzenleyip bütün mal varlığını çocuklarına bıraktığını, eşini mirastan mahrum bırakmak için vasiyetname düzenlendiğini, davalının yasal miras hakkının saklı olduğunu, saklı payın hüküm altına alınmasıni istediklerini belirterek tenkis talebinde bulunmuştur.
Mahkemece; murisin tenkis talebinde bulunan davalının saklı payını ihlal ettiği ve vasiyetnamenin öncelikle tenkisinin gerektiği, tenkis miktarının 65.276,49 TL olarak belirlendiği, davacıların mülkiyet yönünden yönünden kullanılan tercih hakkı nedeni ile sabit tenkis oranına göre belirlenen bedelin depo edilmesi hususunda davacılar vekiline süre verildiği, belirtilen süre içerisinde bedelin depo edilmediği gerekçesiyle davacıların vasiyetnamenin tenfizine ilişkin taleplerinin davalının saklı payına isabet eden kısmı hariç olmak üzere kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava, vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnameye konu taşınmazların muris adına olan tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili istemine ilişkindir.
Temyize konu uyuşmazlık; davalının, tenfiz davasının yargılaması sırasında ön inceleme duruşması sırasında ileri sürdüğü tenkis def"ini savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında ileri sürüp süremeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davaya cevap bir süreye tabidir. Davalı bu süre içinde cevap dilekçesini vermelidir. Yazılı yargılama usulünde, kendisine dava dilekçesi tebliğ edilen davalı, kural olarak iki haftalık sürede cevaplarını mahkemeye sunar. Davalı, davacının verdiği cevaba cevap dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ikinci cevap dilekçesini mahkemeye sunabilir.
İkinci cevap dilekçesinin verilmesinin en önemli sonucu, davalının, davanın bu aşamasından sonra, savunmasını genişletmesinin ve değiştirmesinin yasak olmasıdır. Bu çerçevede davalı, davacının açık muvafakatı olmaksızın savunmasını genişletemez veya değiştiremez. Uygulamada buna "savunmayı genişletme ve değiştirme yasağı" denilir.
6100 sayılı HMK"nun 141 .maddesine göre; Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler.
TMK. 571/son maddesine göre; "Tenkis iddiası, def"i yoluyla her zaman ileri sürülebilir". Vasiyetnamenin tenfizi davalarında da tenkis def"i her zaman ileri sürülebilir.
Ancak TMK"nun 571/son maddesinde tenkis iddiasının def"i yoluyla her zaman ileri sürülebileceği hükmü, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nda düzenlenen savunmanın genişletilmesi yasağını ortadan kaldırıcı nitelikte değildir.
Davalının cevap süresi içerisinde bildirmediği, ön inceleme aşamasında davalı tarafça ileri sürülen tenkis def"i"ne karşı, davacı tarafın açık muvafakatinin bulunmadığı hususu gözden kaçırılarak, savunmanın genişletilmesi kapsamında kalan davalı tarafın tenkis def"inin mahkemece dikkate alınarak sonucu dairesinde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.