Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17716
Karar No: 2019/8039
Karar Tarihi: 16.09.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17716 Esas 2019/8039 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/17716 E.  ,  2019/8039 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 25.06.2019 Salı günü davacı ve davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; Davalı ... hakkında Aydın 3. İcra Müdürlüğünün 2014/6473 esas sayılı dosyası ile 62.500,00 TL"nin tahsili için takip yapıldığını, takibin borçlu yönünden kesinleştiğini ancak tahsil edilemediğini, davalılar hakkında yaptıkları araştırmalarda ..."ın ... parselde kayıtlı taşınmazdaki hissesini diğer davalı ..."a sattığını öğrendiklerini, bu satışın alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik olup davalının halen muvazaalı olarak devrettiği taşınmazın bulunduğu adreste ikamet ettiğini ve bu adreste besi işletmesinde çalıştığını, davalı ..."ın ..."ın öz kardeşi olduğunu belirterek yapılan tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; Aydın 3. İcra Müdürlüğünün 2014/6473 esas sayılı dosyasının incelenmesinde herhangi bir aciz vesikasının bulunmadığını, yapılan sorgulamalarda borçlu ..."ın 27 adet büyük baş, ... adet küçük baş hayvanı bulunduğunu, ancak alacaklı tarafından haczinin talep edilmediğini, ... model 1 adet ... ve 1 adet ... model plakalı ... traktöre haciz konulduğunu, ..."ın aciz halinin gerçekleşmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili; söz konusu hisse satışının gerçek bir satış olduğunu,borcun tasarruf tarihinden sonra doğduğunun açık olduğunu, müvekkilinin ne devir tarihinde ne de daha sonra maddi durumunda herhangi bir aciz halinin söz konusu olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Davanın kabulü ile dava konusu ... ili ... mahallesi, ... ada ... parselde kayıtlı taşınmazın davalı ... tarafından davalı ..."a devredilmesine ilişkin 3133/9024 oranındaki hissenin devrine yönelik tasarrufun davacı alacaklının Aydın 3 İcra Müdürlüğünün 2014/6473 esas sayılı dosyasındaki alacağı karşılar miktarda iptali ile, davacı alacaklıya bu yönden cebri icra yetkisi tanınmasına,karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
    Yine tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res"en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda davacının takip konusu alacağı 15/01/2014 tanzim tarihli çek olup dava konusu tasarruf 03/07/2013 tarihinde yapıldığından takip konusu borçtan önce yapıldığı görülmektedir. Ancak uygulamada alacak- borç ilişkisi daha önce başlamasına rağmen alacak için düzenlenen bono veya çek gibi kıymetli evraka sonraki tarihlerin atıldığı sıklıkla görülmektedir. Bu nedenle davacı alacaklı, borcun doğumunun takip dayanağı çek tanzim tarihinden önce gerçekleştiğini ileri sürerse mahkemece alacaklıya bu konuda kanıt sunma olanağı verilmeli, gerekirse davacı alacaklı ile borçlu isticvap edilerek senedin düzenlenmesine neden olan temel ilişki sorulmalı, gerektiğinde davacı ile borçlunun ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak borcun gerçek doğum tarihi tespit edilerek koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalıdır. O halde mahkemece, davacı vekiline takip konusu borcun doğumuna ilişkin temel ilişki konusunda delillerini sunması için süre verilmesi, sunduğu delillerin toplanması,davacı ve davalı borçlunun varsa ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, gerektiğinde davacı ve borçlunun isticvabı ile borcun doğumunun tespiti; daha önce doğduğu ispatlandığı takdirde buna ilişkin dava koşulunun gerçekleştiği kabul edilerek işin esasına girilip iptal nedenlerinin oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Aksi durumun tespiti halinde ise borcun doğumu tasarruf tarihinden sonra ise davanın ön koşul yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece bu maddi hukuki olgular dikkate alınmadan hatalı tespit ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Bu tür davaların dinlenebilmesi için, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin de(İİK.nun 277 md) bulunması gerekir.
    Somut olayda,davacı şirket 62.500,00 TL üzerinden Aydın 3. İcra Müdürlüğü"nün 2014/6473 sayılı takip dosyası nedeniyle alacaklı olup, takip kesinleşmiştir. Mahkemece, haciz işlemleri sırasında borçlunun haczi kabil malının bulunmadığının anlaşıldığı, bu yönde tutulan haciz tutanaklarının aciz belgesi niteliğinde olduğu, İlçe Tarım Müdürlüğünce bildirilen borçlu adına kayıtlı hayvanların yapılan haciz işlemlerinde fiilen haczinin sağlanamadığı, bu nedenle bu hususun davalının haczi kabil mal varlığı bulunduğu anlamına gelmeyeceği değerlendirmesinde bulunulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi, eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğu görülmektedir. İcra takip dosyasında 07/05/2014 tarihinde davalı borçlunun iki adet aracına haciz konulduğu; ayrıca İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün yazısına göre borçlunun 27 adet büyükbaş, 166 adet küçükbaş hayvanının bulunduğu ve bunların listesinin belirtildiği anlaşılmaktadır. 22/06/2015 tarihinde de dava konusu taşınmazda haciz yapılmış, taşınmazda bulunan hayvanlar kontrol edilmişse de davalı borçluya ait olan hayvanlarla aynı olmadığı tespit edilmiştir. Ancak; İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nce davalı borçlu ...’a ait olduğu bildirilen hayvanların akıbetinin ne olduğu dosya kapsamından anlaşılmamaktadır. Bu durumda mahkemece; sözü edilen hayvanların davalı ... tarafından devredilip devredilmediği, hala davalı borçlu ... işletmesinde kayıtlı olup olmadığı, ...’a ait ise; üzerinde başkaca hacizler olup olmadığı da araştırılarak değerinin ne olduğu varsa üzerinde bulunan farklı hacizler de değerlendirilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yapılıp davacının alacağını karşılayıp karşılamayacağı, bu kapsamda borçlunun aciz halinin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
    3-Kabule göre de; mahkemece alınması gereken 2.184,56 TL harçtan peşin alınan 1.005,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.536,65 TL harcın davalılardan tahsiline karar verilmişse de ödenen harcın mahsubu yerine tekrar eklenmesi de yanlış olmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 16/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi