10. Hukuk Dairesi 2020/5478 E. , 2020/6748 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının fiili çalışma olmadığı gerekçesiyle iptal edilen yaşlılık aylığının kesildiği tarihinten itibaren ödenmesi, davacının Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamında “davacının bir dönem Bağ-Kur sigortalısı olduğu anlaşıldığından Bağ-Kur şahsi sicil dosyasını getirtmek, davacının vergi mükellefiyetinin hangi faaliyete dayalı olduğunu ilgili vergi dairesinden sormak, davacıya iptal edilen çalışmalarının Ça-Ta-Sam ünvanlı işyerinin hangi inşaatlarında, hangi tarihler arasında geçtiğini açıklatmak, davasını somutlaştırmasını istemek, davalı Kurumun denetmen raporunu ve ceza soruşturmasına ilişkin dosyanın onaylı bir örneğini dosya arasına almak, davacının iptal edilen hizmetlerinin geçtiği dönemde, dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
Davaya konu somut olayda, dosya kapsamından; davacının 1062382 işyeri sicil numaralı ... ünvanlı işyerinden 01.08.2008- 31.01.2009 tarihleri arasında 120 gün, 1055155 sicil nolu ... İnşaat ünvanlı işyerinden 2007-1, 1.09.2008 tarihleri arasında ödenen primlerinin fiili çalışmaya dayanmadığı gerekçesiyle iptal edildiği, buna dayanılarak 01.04.2010- 18.01.2014 yersiz ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Dinlenilen tanıkların aynı denetmen raporunda sigortalılıklarının iptal edildiği, mahkemece yapılan yargılamada davacının iptal edilen çalışmalarının fiili olduğu gerekçesiyle davanın kabulune karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, fiili çalışma olgusu usulüne uygun araştırılmaksızın eksik incelemesi sonucu karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, bu tür sigortalı hizmetlerin tespiti ve kurum işleminin iptali istemine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu gözetilerek, bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurularak, yöntemince inceleme ve araştırma yapılmalı, ihtilaf konusu olan 2.9.2013 tarihini kapsar şekilde davacı işverenin Kurum nezdindeki dönem bordroları celp edilerek, varsa davacı işverenin bordrolarında kayıtlı kişiler ile, aynı yörede komşu işverenler veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler titizlikle araştırılarak belirlenmeli ve bu çerçevede tanıkların bilgi ve görgülerine başvurulmalı, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınarak tanık beyanları denetlenmeli, davacının anılan işyerinde çalışıp çalışmadığı, çalıştı ise hangi işi yaptığı belirlenmeli, inşaat işyerinin yaptığı işlere ilişkin sözleşmeler ve inşaat belgeleri getirtilmeli, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak eylemli çalışma olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği tüm açıklığıyla belirlenerek, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Kabule göre de Mahkemece “isteğe bağlı sigortalılığa” talep olmadığı halde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.