Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/27928
Karar No: 2016/1034
Karar Tarihi: 18.01.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/27928 Esas 2016/1034 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/27928 E.  ,  2016/1034 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, 14.11.2007 tarihinden 07.10.2011 tarihine kadar davalı işyerinde çalıştığını, iş akdinin haksız feshi nedeni ile Kocaeli 5. İş Mahkemesi"nin 2011/529 E. sayılı dosyası ile işe iade davası açtığını, davanın kabul edilerek işe iadesine karar verildiğini, kararın Yargıtay 9. Hukuk dairesinin 2012/21323 E. 2012/40073 k. Sayılı onama ilamı ile 29.11.2012 tarihinde kesinleştiğini, süresinde işe başlatılmak üzere başvurmasına rağmen davalı işveren tarafından ile başlatılmadığını iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, boşta geçen süre ücreti, işe başlatmama tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, işe iade davasının 29.11.2012 tarihinde kesinleştiğini, davacı tarafından 03.01.2013 tarihinde yazılı olarak şirketlerine başvuru içeren bir ihtarname hazırlandığını, bu ihtarın 15.01.2013 tarihinde taraflarınca tebliğ alındığını, gönderilen ihtarnamenin incelenerek "işe başlatılma kararı verilmesi halinde şirketiniz nezdinde bulunan adrese tebligat yapılası...." şeklindeki ibareye de dayanılarak 05.02.2013 tarihinde hazırlanan ihtar ile davacının işe davet edildiğini, kanuni süresi içerinde yapılan işe davete rağmen davacın 15.02.2013 tarihine kadar işe başlamadığını herhangi bir bildirimde de bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı vekilinin iade başvuru yazısında davacının işe başlatılmasına karar verilmesi halinde işyerinde bulunan adrese tebligat yapılmasını istemiş olması, davacının tebligat yapılabilecek adresinin işverene bildirilmemiş olması, davacının fesihten önce, işyerinde çalışması devam ederken 2010 yılı Ekim ayında adresini değiştirmiş olmasına rağmen bunu işverene bildirmemiş olması, başvuru tarihinde başka bir işyerinde çalışıyor olması ve iade istem yazısının 15.01.2013 tarihinde işverene tebliğ edildiğini bildiği halde 1 aylık süreyi geçirdikten sonra sözlü başvuru yapmış olması durumları birlikte değerlendirildiğinde; iade başvuru yazısının eki olan vekaletnamede davacının tebligat adresi yazmakta ise de, vekaletnamenin işverene gönderilmediği, işverenin işe iade davasına ilişkin dosyadaki vekaletnamede bulunan adresi araştırıp tebligat yapma yükümlülüğünün bulunmadığı, davacının iade başvurusunda samimi olmadığı, bu nedenle işverence gerçekleştirilen feshin geçerli hale geldiği gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne, boşta geçen süre ücreti, işe başlatmama tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık; feshin geçersizliği sonrası işe başlatılmasını isteyen davacı ile işe davet eden işverenin samimi olup olmadığı, davacının işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücret alacağına hak kazanıp kazanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca “herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” Objektif iyiniyet olarak da tanımlanan ve dürüstlük kuralını düzenleyen madde, bütün hakların kullanılmasında dürüstlük kuralı çerçevesinde hareket edileceğini ve bir kimsenin başkasını zararlandırmak ya da güç duruma sokmak amacıyla haklarını kötüye kullanılmasını yasanın korumayacağını belirtmiştir. Keza 6100 Sayılı HMK.’un 28/1 maddesine göre “Taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar”. Tarafların iyiniyeti veya kötüniyetini(Y. İBK. 14.2.1951 gün ve 17/1), taraflarca ileri sürülmese dahi dosyadan anlaşıldığı takdirde hakim resen dikkate alacaktır(Y. HGK. 21.10.1983 gün ve 1981/1-30 E, 1983/1000 K).
    Feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası, işçinin işe başlatılması için başvurusu ile işverenin işe davetinin de dürüstlük kuralı kapsamında samimiyet noktasında sorgulanması gerekir.
    İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Aynı şekilde işverenin işe davete dair beyanının da ciddî ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.
    Feshin geçersizliği ve işe iade kararına rağmen başvurmayan veya başvurup davete rağmen başlamayan işçinin, geçersizliğine karar verilen iş sözleşmesinin feshi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21/5 maddesi uyarınca geçerli hale gelir ve işçi geçerli hale gelen fesihten dolayı o tarihteki ücret ve süre üzerinden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanır.
    Mahkemece davacının 2010 yılı Ekim ayında adresini değiştirmiş olmasına rağmen bunu işverene bildirmemesi ve işe başlatılma talepli 03.01.2013 tarihli ihtarında açıkça “ şirketiniz nezdinde bulunan adrese tebligat yapılması” isteminde bulunması, adres değişikliğinin işverene bildirilmemesi ve buna bağlı olarak davalı işverenin davacının şirkette kayıtlı adresine “işe başlatma” ihtarını göndermesine rağmen davacının ihmalinden kaynaklanan nedenlerle tebliğ alamaması ve neticede işe başlatılmamaya davacının neden olması gerekçe gösterilerek davalı işverenin feshinin geçerli hale geldiği kabul edilmiş ise de; dosyada yer alan İzmit İlçe Nüfus Müdürlüğü"nün 03.07.2013 tarihli yazısından davacının 13.10.2010 tarihinde Değirmendere Merkez Mahallesi ...Blok No:84 D:1 . . adresinde ikamet ettiğinin tespit edildiği, iş akdinin 07.10.2011 tarihinde feshedilmiş olması karşısında, fesih tarihinden yaklaşık 1 yıl öncesinde yapılan adres değişikliğinden davalı işverenin haberdar olmamasının mümkün olmadığı, iş yeri finans ve personel sorumlusu olan davalı tanığı ...’in de beyanında açıkça fesih tarihi öncesi davacının adres değişikliği yaptığının tarafınca bilindiğini belirtmesi, personel sorumlusunun bildiği bu hususun davalı işveren tarafından da bilinmesi gerektiği tespit edilmiştir. Davacının vekili eliyle gönderdiği 03.01.2013 tarihli ihtardaki yazılı ifadeye bağlı olarak davalı işverenin işe başlatma ihtarını, değiştiğini bildiği adrese göndermesi dürüstlük kuralına aykırı davranış niteliğinde kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davalı işverenin davacıyı işe başlatma yönünde samimi olmadığı anlaşıldığından, mahkemece boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, taleplerin reddedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi