Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8471
Karar No: 2017/1546
Karar Tarihi: 02.03.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/8471 Esas 2017/1546 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/8471 E.  ,  2017/1546 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalı Kurumun alacağından dolayı sorumlu olmadığının tespitiyle maaşından yapılan kesintilerin iptaline yapılan kesintilerin iadesine, davasının yapılan yargılaması sonunda; bozmaya uyarak ilamda yazılı nedenlerle reddine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.02.2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    K A R A R

    Dava, davacının 2009/14529 sayılı takip dosyasına konu Kurum alacağından sorumlu olmadığının tespiti ile davacıdan tahsil edilen tutarların iadesi istemine ilişkindir.
    Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin önceki kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiş ve dava dilekçesindeki istem ve mevcut delil durumuna göre yapılan inceleme ile Dairemizce, “Yapılacak iş, 6183 sayılı Kanun"un 58. maddesi ve 79/4 maddesi gereği, 7 günlük ve 1 yıllık hak düşürücü süreler içerisinde açılmayan davanın reddine karar vermekten ibarettir.” denilerek bozulmuştur.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının ortağı olduğu ... A.Ş."nin ... sicil numaralı işyerinin Kuruma olan 2007/7-2009/2. aylar arası prim borçlarından dolayı 2009/14529 sayılı dosyadan takip başlatıldığı, söz konusu prim borçları nedeniyle davacıya aynı takip numarası ile 19/06/2012 tarih ve 11133678 sayılı ödeme emri gönderilerek 21/06/2012 tarihinde tebliğ edildiği, 15/10/2010 tarihli Haciz Bildirisi ile davacının emekli maaşına 1/3 oranında haciz konulduğu, Kurumun 03/03/2015 tarihli yazısı ile ... A.Ş."nin ortağı olan davacının emekli maaşından 19/09/2014 tarihine kadar yapılan kesintilerin dönem ve miktarlarının bildirildiği, buna göre 2010/12. ay-2014/9. ay arasında davacının emekli maaşından toplam 15.319,58 TL kesinti yapıldığı, davacının ortağı olduğu ... A.Ş."nin 26/07/2007 tarihinde Ticaret Siciline tescil edildiği, davacının kurucu ortakları arasında bulunduğu, şirketin 22/07/2014 tarihinde resen terkin edildiği, davacının prim borcunun olduğu dönemlerde yönetim kurulu üyeliğinin, temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

    Davanın yasal dayanaklarını oluşturan, 506 sayılı Yasa’nın 80/12. maddesinde; sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkililerinin Kurum"a karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, 5510 sayılı Yasa"nın 88. maddesinde de Kurum"un sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanun"da belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kurum"a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir.
    Öte yandan, 6183 sayılı Yasa"nın 35. maddesine göre de, ( Değişik madde: 22.07.1998 - 4369/21. m. ) limited şirket ortakları ( Değişik ibare: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m. ) şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar. (Ek fıkra: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m.) Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. (Ek fıkra: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m.) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
    6183 sayılı Kanun"un 58. maddesinde ödeme emrine karşı dava açma süresi 7 gün ile sınırlandırmıştır. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297 ve 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı Kararları).
    Ödeme emrinin iptaline yönelik dava “menfi tespit” niteliğinde olup, maddede belirtilen; “böyle bir borcu olmadığı”, “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” yönündeki iddialar dışında yeni ve ayrı bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir düzenlemeye 6183 sayılı Kanunda yer verilmemiş olması karşısında, 7 günlük hak düşürücü süreyi geçiren borçlunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit davası açma olanağı bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623- 717 ve 26.04.2006 gün ve 2006/21-198-249 sayılı Kararları). Ancak, 6183 sayılı Kanun"un 79/4. maddesi menfi tespit davası açılabileceğine izin vermiş olmakla birlikte bu yol, üçüncü kişiler bakımındandır. Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü kişi, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibariyle amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu 6183 sayılı Kanun"un 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir (m.79/4).
    Somut olayda, davacının dava dışı ...Tic A.Ş."nin ortağı olduğu ancak şirkette yönetim kurulu üyesi olmadığı, şirketin üst düzeydeki yöneticisi veya yetkilisi sıfatını taşımadığı, şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı, şirkete ait işyerinin prim borçlarından şirket ortaklarının sorumlu olmasının Limited Şirketler bakımından düzenlendiği, Anonim Şirket ortağı olan ve yönetici sıfatı bulunmayan davacının prim borçlarından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı ortadadır. Buna göre, "üçüncü kişi" konumunda bulunan davacının 6183 sayılı Kanun"un 79/4. maddesi gereğince 1 yıl içerisinde menfi tespit davası açması hakkı bulunmaktadır. Davacının emekli maaşından 2010/12. aydan itibaren kesinti yapılmaya başlanmış olup dava tarihi itibariyle halen kesinti yapılmaya devam edilmektedir. Bu durumda, davanın söz konusu maddede belirtilen 1 yıl içerisinde açıldığı, Dairemizin Bozma İlamının maddi hataya dayalı olduğu, maddi hataya dayanan bozma ilamının usuli kazanılmış hak sağlamasının mümkün olmadığı, davacıya ödeme emri gönderilmeden önce haciz işlemine başlanıldığı, bu haliyle uygulanan haciz işleminin doğru olmadığı, davacının ... Tic A.Ş."nin yönetim kurulu üyesi olmadığı, üst düzeydeki yöneticisi veya yetkilisi sıfatını taşımadığı, şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı, şirkete ait işyerinin prim borçlarından şirket ortaklarının sorumlu olmasının Limited Şirketler bakımından mümkün olduğu, davacının ise Anonim Şirket ortağı olarak prim borçlarından sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.480.00 TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
    02/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi