1. Ceza Dairesi 2017/212 E. , 2017/876 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : TCK"nun 81/1, 35/2, 29/1, 62/1. maddeleri gereğince 4 yıl 2 ay hapis cezası.
Sanık ..."in mağdur ..."i kasten öldürmeye teşebbüs suçundan yapılan yargılama sonunda; İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 17/12/2008 gün, 2008/185 esas, 2008/3113 sayılı kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 14/03/2012 gün ve 2009/6184 esas, 2013/2149 karar sayılı ilamı ile "Oluşa ve dosya içeriğine göre, mağdur ..."nin, sanığın eşi ile rızaya dayalı ilişkisinin olduğu ve birlikte yaşadıkları, olay günü sanığın, mağdurun yanına gittiği, bu konuda tartıştıkları, tartışma sonucu çıkan kavga sırasında, sanığın, bıçakla mağdura vurduğu, sırtından iki adet, enseden iki adet, sol lomberden bir adet olmak üzere beş isabetle yaraladığı, sırtındaki bir bıçak yarasının pnömotaraksa, yaşamsal tehlike geçirmesine neden olduğu, diğer yaraların basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte bulunduğu anlaşılmakla,
a-Taraflar arasında öldürmeyi gerektirir bir husumet bulunmaması, beş yaradan sadece bir tanesinin hayati tehlike yaratması, kavganın hareketli ortamında, özellikle hayati bölgelerin hedef alındığını, öldürme kastıyla hareket edildiğini gösterir, her türlü kuşkudan uzak yeterli ve kesin kanıt bulunmadığı anlaşıldığı halde, sanığın kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCK.nun 61. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, suç kastının yoğunluğu, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı gözetilerek, temel cezanın tayininde alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken, suçun niteliğinde, hataya düşülerek öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması,
b-Mağdurdan kaynaklanan sanığa yönelen haksız hareketlerin ulaştığı boyut dikkate alınarak, cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarının indirilmesini öngören 5237 sayılı TCK.nun 29. maddesinin uygulanması sırasında makul oranda indirim yapılması gerekirken, yazılı şekilde 1/4 oranında indirimle fazla ceza tayin edilmesi, " gerekçesiyle mahkemece kurulan hükmün bozulmasına karar verildiği, Dairemizin kararına karşı yerel mahkemece de tahrike ilişkin bozma kararına uyulmakla birlikte, suç vasfının kasten öldürmeye teşebbüs suçu olduğundan bahisle eski hükümde kısmen direnilmesine karar verildiği, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 36. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nun 307. maddesi ve aynı Kanunun 38. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 10. maddesi uyarınca yapılan incelemede,
Yerel mahkemenin suç vasfına ilişkin kısmen direnme gerekçesi yerinde görülmekle, Dairemizin 14/03/2012 gün ve 2009/6184 esas, 2013/2149 karar sayılı ilamının suç vasfının kasten nitelikli yaralama olduğuna ilişkin görüş yönünden KALDIRILMASINA, karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."in mağdur ..."i kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin, cezayı azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan vekilinin ceza miktarına, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin sanık hakkında bu madde ile yaptığı uygulama yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, 21/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.