Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3985
Karar No: 2021/726
Karar Tarihi: 23.02.2021

Zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2020/3985 Esas 2021/726 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sanıkların okul aile birliği parasını kötüye kullanarak zimmetine geçirdikleri iddiasıyla açılan davada, mahkeme sanıkların eylemlerinin görevi kötüye kullanma suçu oluşturduğunu kabul etti. Ancak, suçun zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle kamu davalarının düşürülmesine karar verildi. Temyiz incelemesi sonucunda, sanıkların eylemlerinin denetim görevinin ihmali suçunu oluşturabileceği ve bu suçun zamanaşımı süresinin 12 yıl olduğu belirtildi. Mahkeme, düşürülme kararını düşmesi şeklinde değiştirerek, hükümlerin bozulmasına karar verdi. Kararda geçen kanun maddeleri şöyle:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 251/2. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e ve 67/4. maddeleri
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi
- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 8/1. maddesi
- Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. ve 322. maddeleri.
5. Ceza Dairesi         2020/3985 E.  ,  2021/726 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zimmet
    HÜKÜM : Sanıkların zimmet suçuna ilişkin eylemlerinin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabulüyle kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1)Sanıklar ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan düşürülme hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Mahkemece eylemlerin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve bu suçun ilaveli dava zamanaşımı süresinin 12 yıl olduğu kabul edilerek kamu davalarının zamanaşımı sebebiyle düşürülmesine karar verilmiş ise de; Okul Aile Birliği Denetleme Kurulu üyesi olan sanıklara isnat edilen eylemlerin sübutu halinde 5237 sayılı TCK"nin 251/2. maddesinde düzenlenen denetim görevinin ihmali suçunu oluşturabileceği, anılan suçun da kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun"un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu ve suç ile hüküm tarihleri arasında bu sürenin dolmuş olduğu anlaşıldığından bu husus sonuca etkili bulunmamış, bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi gereğince düşmesi yerine düşürülmesine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasında yer alan "düşürülmesine" ibaresinin "düşmesine" şeklinde değiştirilmesi suretiyle eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2)Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan düşürülme hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    ... İlköğretim Okulu müdürü, müdür yardımcısı, öğretmeni ve okul aile birliği yönetim kurulu başkan ve üyeleri olan sanıkların, okul aile birliğine ait işleri yönetmelikle belirlenen usule uygun ve düzenli yapmadıkları, birliğe ait paraların harcanmasına ilişkin belgelerin usule uygun olmadığı, gider belgesi niteliği olmayan gider makbuzları kullandıkları, bu şekilde usule aykırı giderlerin düşülmesi neticesinde okul aile birliğine intikal eden gelirler ile giderler arasında oluşan 28.404,16 TL"lik farkı zimmetlerine geçirdikleri iddia olunan somut olayda; 20/05/2008 tarihli teftiş raporunda gelir-gider farkı olan 29.234,61 TL"nin sanıklar tarafından mal edinildiği tespitinde bulunulduğu, soruşturma evresinde aldırılan 23/03/2009 tarihli bilirkişi raporunda sanıkların hesaplar arasında 28.404,16 TL açık oluşmasına sebebiyet verdikleri ve oluşan bu açığı mevzuata uygun olmayan gider makbuzları ile kapatmaya çalıştıkları yönünde görüş bildirildiği, kovuşturma evresinde aldırılan 02/04/2011 tarihli bilirkişi heyet raporunda ise gelir-gider arasındaki farkın 4.725,65 TL olduğu, bu miktarın sanıkların uhdesinde kaldığı, önceki raporda kabul edilmeyen ve sanıkların zimmetlerinde olduğu belirtilen gider makbuzlarının bir kısmının ise farklı sebeplerden gider olarak kabul edilmeleri gerektiği ve sanıkların zimmet kastıyla hareket etmedikleri, açığın düzensizlikten kaynaklandığı yönünde görüş bildirildiği ve sanık ..."nın aşamalarda alınan savunmalarında, gerekirse ödeme yaptığı şahısların isim ve adreslerini bildirebileceğini savunması karşısında; her üç raporda da sanıkların uhdesinde Birlik parası bulunduğuna ilişkin tespite yer verilmesi de nazara alınarak, son bilirkişi raporunda gider olarak kabul edilmeyen harcamalar hususunda sanıkların savunmaları alınıp, belirtilen harcamaların yapılıp yapılmadığının tespit edilmesinden, para ödendiği belirtilen şahısların tanıklıklarına başvurulmasından ve gerekirse yeni bir bilirkişi raporu alınmasından sonra hasıl olacak sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının ayrı ayrı takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Kabule göre de;
    Kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi uyarınca düşmesi yerine düşürülmesine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 23/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi