11. Hukuk Dairesi 2017/813 E. , 2018/6219 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 07.12.2016 tarih ve 2016/360-2016/545 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili firmanın İsuzu firması tarafından üretilen otobüslerin kapılarında kullanılan lastik ve profilleri üreten tedarikçi bir firma olduğunu, davalı firmanın 14.04.2009 tarihinde ... firmasına gönderdiği yazı ile dava konusu yapılan tasarımların diğer tedarikçi tarafından kullanıldığını, bu kullanıma son verilmesi gerektiği aksi taktirde yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini, ancak davalının tasarımın korunma hakkından yararlanabilmesi için adına kayıtlı tasarımların yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşıması gerektiğini, davalı adına kayıtlı 2007/... nolu çoklu tasarım tescil belgesindeki 1,4,5 Profil (Kapı Lastiklerinde) tasarımın, 2006/05695 nolu çoklu tasarım tescil belgesindeki 1 ve 2 nolu araç kapı profili tasarımının, 2008/03107 nolu çoklu tasarım tescil belgesindeki 1,2 ve 3 nolu kapı Bağlantı Braketleri (Otomobillerde) tasarımlarının ve 2007/00034 nolu çoklu tasarım tescil belgesindeki 5 ve 6 nolu kapı bağlantı Braketleri tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşımadığını ileri sürerek, anılan tasarımların hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine ve mahkeme kararının ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; tasarımlarının yeni ve ayırt edici olduğunu savunarak davanın reddini istemiş, ... Fikri ve Sınaı Haklar Hukuk Mahkemesi 2010/165 Esas sayılı dosyasında, işbu davanın davacısı/birleşen dosyanın davalısı tarafından üretilen ve piyasaya sunulan taklit ürünlerin müvekkili adına kayıtlı olan 2007/04910, 2006/05695, 2008/03107 ve 2007/00034 sayılı tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz niteliğini taşıdığı, haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, davalı tarafın endüstryel tasarımın tecavüzü ve haksız rekabet teşkil eden bu fiillerinin men"ine, bu fiillerin sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, hükmün ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca asıl davanın konusu olan davalı adına tescilli 2006/05695 sayılı tasarımın, bir profil tasarım kesiti niteliğinde olduğu, 554 sayılı KHK"nın 3. maddesi ve yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca profil tasarımlarının korunabilmesi için tasarımın uygulandığı nihai ürün halinin görülebilir nitelikte olması gerektiği, bir ürünün üretim aşamalarında görünen kısımlarının ise 554 sayılı KHK"nın 3. vd. maddeleri kapsamında tasarım olarak nitelendirilemeyeceği, bu bakımdan 2006/05659 sayılı profil tasarımın kesitinin tasarım olarak tescilinin mümkün olmadığı gerekçesiyle ve bozma ilamı ile kesinleşen hükümler dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, esas davada davalı-birleşen davada davacı şirket adına tescilli 2007/04910 nolu çoklu endüstriyel tasarımlardan 1.1 Profil (kapı Lastiklerinde), 4.1 Profil (kapı lastiklerinde) ve 5.1 Profil (kapı lastiklerinde) sayılı tasarımlar ile, 2008/03107 nolu çoklu endüstriyel tasarımlardan 2.1 nolu kapı bağlantı braketi (Otomobillerde) sayılı ve 2006/05695 sayılı endüstriyel tasarımların 554 sayılı KHK 43 vd. maddeleri gereğince hükümsüzlüğüne, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, Birleşen ... 1. ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2010/165 Esas sayılı dosyasında daha önce verilmiş olan karar kesinleşmiş olduğundan birleşen dosyada yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacıdan alınmasına, 10/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.