20. Hukuk Dairesi 2017/2155 E. , 2018/7476 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde; davacının ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 196 ada 29 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ... Sitesi C Blok 1 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğu, bu bağımsız bölümün hemen altında kazan dairesinin bulunduğu, kazan dairesinin mevcut mevzuat ve yönetmeliklere uygun olmaması nedeniyle davacının aynı konutta birlikte yaşadığı ailesi ile birlikte kazan dairesinden gelen gürültüden rahatsız olduğu ve yaşanması muhtemel kazalardan dolayı endişe duyduğu, davacının kazan fanından gelen gürültünün kesilmesi amacıyla ses yalıtımlı üçlü cam taktırdığı ancak yine de gürültünün önüne geçemediğini bunlar için 1300,00.-TL masraf yaptığı, davacının yapmış olduğu bu masrafın davalıdan tahsili ile kazan dairesinin yer seçimi ve diğer teknik şartlar açısından eksikliklerin uzman bilirkişiler tarafından tespiti ile eksikliklerin davalı tarafça tamamlanarak davacıya verilen rahatsızlığın giderilmesi istenilmiştir.
Mahkemece; kat mülkiyetine tabi ... sitesi C blokta davacının bağımsız bölümünün alt katında bulunan kalorifer kazan dairesinin ayrıntıları bilirkişi raporunda belirtildiği üzere projesiz, onaysız ve ruhsatsız olması nedeniyle mekanik tesisat projesi ile uyumlu olup olmadığının tespitinin yapılamadığı, salt projesiz onaysız ve ruhsatsız imalatın yasal mevzuata aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 196 ada 29 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ... sitesi C blok 1 numaralı bağımsız bölümün alt katında bulunan kalorifer kazanından gelen rahatsız edici derecede sesin önlenmesine ve gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmasına, davacının ses yalıtımı için dairesine yapmış olduğu masrafların davalıdan tahsiline yönelik isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, hakimin müdahalesi istemine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; sonradan yazılan gerekçeli kararın, tefhim edilen kısa karara uygun olması gerekir. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunması, 10.04.1992 gün ve 1991/7-1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince mutlak bozma nedenidir.
Taraflara tefhim edilen kısa kararda "davanın kabulüne" denildiği halde gerekçeli kararda, "Davanın kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 196 ada 29 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ... sitesi C Blok 1 numaralı bağımsız bölümün alt katında bulunan kalorifer kazanından gelen rahatsız edici derecede sesin önlenmesine ve gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmasına, davacının ses yalıtımı için dairesine yapmış olduğu masrafların davalıdan tahsiline yönelik isteminin reddine," şeklinde karar verilmiştir. Gerekçe ile hüküm sonucu arasında çelişki olamayacağı hususu 6100 sayılı HMK"nın 298/2. maddesinde de özellikle düzenlenmiştir. Gerekçe-hüküm sonucu arasında çelişki taşıyan ve YİBK ve HMK’nın 298/2. maddesine aykırı olan hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de;
1-6100 sayılı HMK"nın 297/2. madde ve bendine göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Kanunun bu hükmüne aykırı olarak davalı tarafın, projeye aykırılıklarının neler olduğu ve davacı tarafın ne şekilde rahatsız edildiği ayrıca bu rahatsızlığın giderilmesi için gerekli güvenlik tedbirlerinin nelerden ibaret olduğunun açıkça belirtilmemesi ve bu hususların giderilmesi için uygun süre verilmemiş olması,
2-Mahkemece her ne kadar davanın kabulüne denilmişse de hüküm kısmının 3. bendinde davacının ses yalıtımı için dairesine yapmış olduğu masrafların davalıdan tahsiline yönelik isteminin reddine karar verilmekle davanın kısmen kabul edildiği anlaşılmakla davalı vekili lehine vekalet ücretinin hükmedilmemiş olması,
3-Anataşınmaza ait tapu kaydının ve yönetim planının dosya içerisinde bulunmaması, doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/11/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.