20. Hukuk Dairesi 2017/2248 E. , 2018/7478 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde; ... köyü, Köstecivarı Taşlık mevkii, 4036 sokakta bulunan 3775 m2 alanlı, ... sitesi sakinlerinden olduğu, C blok 2 nolu yazlığın maliki olduğu, tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getiren davacının site yönetiminin her hangi bir bilgi vermeden yasal bir karar almadan yazlığının önüne yapılan artezyen kuyusundan ötürü zarar gördüğü ve görmeye de devam ettiği belirtilerek hukuka aykırı olarak yapılan artezyen kuyusunun kaldırılması istenilmiştir.
Mahkemece; davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, müdahalenin men"i istemine ilişkindir.
Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden görülmesi gerekir. Dosya içerisinde anataşınmaza ait tapu kaydının ve yönetim planının olmaması neticesinde dosyadaki diğer bilgi ve belgelerden davaya konu sitenin tek parsel üzerinde mi yoksa birden fazla parsel üzerinde mi kurulu olduğu anlaşılamamaktadır. Bu nedenle öncelikle ilgili tapu müdürlüğünden tüm tapu kayıtları ve yönetim planı istenilerek ilgili sitenin tek parsel üzerinde mi yoksa birden fazla parsel üzerinde mi kurulu olup olmadığı tespit edilmeli ve oluşacak duruma göre ilgili yasa hükümleri gereği görev konusu değerlendirilmelidir.
Mahkemece görevli olduğunun tespiti halinde anataşınmaza ait onaylı mimari proje getirtilip yerinde uygulanarak uyuşmazlık konusu artezyen kuyusunun projede olup olmadığı, mimari projede var ise şimdiki yeri ile karşılaştırılmalı, mimari projede yoksa bu konu hakkında alınmış kat malikleri kurul kararı ya da yönetim kurul kararı olup olmadığı, kararın varlığı halinde içeriğinin dava konusunu kapsayıp kapsamadığı, davacının bu toplantılara katılıp katılmadığı ,yasanın öngördüğü çoğunlukta alınıp alınmadığı gibi konular hakkında detaylı araştırma yapılarak yönetim planı hükümleri de dikkate alınarak tarafların delilleri toplanmak suretiyle konusunda uzman bilirkişiden denetime ve hükme elverişli rapor aldırılmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, Kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Yine 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Kanunun 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır.
Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.” şeklinde ifadesini bulmuştur.
Karar yukarıda belirtilen hukuki hükümlere göre gerekçelendirilmeli, tarafları iddia ve savunmasına göre maddi olay saptanmalı, hukuki nitelendirme ve uygulanacak hukuk kuralları belirlenmeli, deliller tartışılmalı, kurallar olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Usule aykırı olarak gerekçesiz karar verilmesi hatalı olup, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/11/2018 günü oy birliği ile karar verildi.