Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13328
Karar No: 2018/7481

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13328 Esas 2018/7481 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/13328 E.  ,  2018/7481 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...6. Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve ... Belediye Başkanlığı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı gerçek kişi vekili 18 Nisan 2012 havale tarihli dava dilekçesinde özetle;dilekçesinde sınırlarını bildirdiği 26.412 m2, 59.620 m2 ve 13.000 m2’lik üç parça taşınmazın 1950’li yıllarda yapılan tapulama çalışmasında tapulama harici bırakıldığını ve bu taşınmazlarda müvekkili yararına eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının oluştuğunu ileri sürerek taşınmazların davacı adına tescilini istemiştir. Davalılardan Hazine ve Orman Yönetimi 4721 sayılı TMK’nın 713/6. maddesi uyarınca karşı tescil talebinde bulunmuşlardır.
    Mahkemece davanın kabulü ile; 27/11/2014 tarihli fen bilirkişisinin krokili raporunda (A) harfi ile belirtilen 13.000,00 m2, (B) harf ile belirtilen 56.398,00 m2"lik alan ve (C) harfi ile belirtilen 26.412,00 m2"lik alanın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve ... Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz taşınmazların tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmadığı, genel arazi kadastrosunun 1952 yılında yapılıp kesinleştiği, taşınmazların taşlık-çalılık olarak tapulama dışı bırakıldığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, taraf teşkili sağlanmadan karar verildiği gibi, yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;
    Dava tescil davası olup, 4721 sayılı TMK’nın 713/3 maddesi uyarınca Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine karşı açılır. Somut olayda taşınmazın bulunduğu köyün bağlı olduğu ilçe belediyesi davaya dahil edilmiş ise de hüküm tarihinden önce yayımlanarak yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca büyükşehir belediyesinin de davada taraf olarak yer alması yasal zorunluluk haline gelmiştir. Bu nedenle... Büyükşehir Belediyesinin de davada taraf olarak yer alması gerekir. Ayrıca dava tarihinden 15-20 yıl önceki hava fotoğrafları yöntemince incelenerek taşınmazlarda kullanım olup olmadığı araştırılmamış, davacı taşınmazların zilyetliğini devraldığını iddia ettiğine, ibraz ettiği senetlerde taşınmazların ... adlı kişiler tarafından zilyetliğin devreldiği öne sürüldüğüne, keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler tarafından davaya konu taşınmazların ...ailesi tarafından imar ihya edildiği, davacıya devredildiği tarihe kadar tarım arazisi olarak kullanıldığı, 2010 yılında zilyetliğin devredildiği anlatıldığına, dosya ekinde bulunan... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/526 Esas sayılı dava dosyasında ...adına zilyetlik şartları oluştuğu gerekçesiyle toplam 97.500,00 m2 yüzölçümde taşınmazın tescil edildiğine ve adı geçenler adına bu şekilde tapu oluştuğuna göre 3402 sayılı Kanunun 14/1 maddesi uyarınca 40/100 dönüm norm kısıtının aşılıp aşılmadığı değerlendirilmemiştir. Bunun yanında Hazine tarafından davacının dava konusu taşınmazlar için ecrimisil ödediği yönündeki iddiası da araştırılarak taşınmazlarda malik sıfatıyla zilyetliğin bulunup bulunmadığı da irdelenmemiştir.
    Bu nedenlerle, öncelikle hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca büyükşehir belediyesi kurulan yerlerde ve büyükşehir belediyesi sınırları içinde bulunan yerlerde köy tüzel kişilikleri kaldırıldığından yasal zorunluluk nedeniyle... Büyükşehir Belediyesi davaya dahil edilip husumet yaygınlaştırılarak taraf teşkili sağlanmalı, taraflardan tüm delil ve belgeleri istenmeli, daha sonra dava konusu taşınmazların çevresini gösterir kadastro pafta örneği ile komşu parsel tutanak ve dayanakları, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları ile varsa amenajman planı, dava konusu taşınmazlar için dava tarihinden önce tahakkuk ettirilmiş ecrimisil bulunmadığı, ecrimisil tahakkuk ettirilmiş ise ödenip ödenmediği sorularak bunlara ilişkin tüm belge ve bilgiler bulunduğu yerlerden getirtilmelidir. Getirtilen ve dosyada inceleme ve uygulamadı kullanıldığı bildirilen mevcut hava fotoğrafları, memleket haritaları, kadastro paftası, önceki keşifte görev almamış ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli yer ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, 27/11/2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen dava konusu taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişisi eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritalarının ve hava fotoğraflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritaları ve hava fotoğrafları ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar ve hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri özellikle hava fotoğrafları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazların niteliğinin, üzerindeki bitki örtüsünün, varsa ağaçların cinsi, yaşı, adedi, kapalılık oranı, taşınmazların konumunu, tasarruf sınırları bulunup bulunmadığı ve kullanım durumunu da açıklar şekilde yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, uygulanan belgelerin tarihini gösterir bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde; aynı keşifte tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı, yine tescil ilamıyla oluşan komşu parsellere ait dava dosyalarındaki keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların dava konusu taşınmaz hakkında beyanları olup olmadığı irdelenmeli; somut olayın özelliği gözönünde bulundurularak, taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyedliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek “19/11/2014 tarihli keşifte dinlenilen” mahalli bilirkişiler ve davacı tanıklarından sorulmalı, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 3/7/2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 2. fıkrası hükümlerine göre yapılacağı düşünülerek, davacı gerçek kişi ve devrettiği bildirilen kişiler yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyedliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden sorulmalı ve yine aynı kişiler yönünden zilyetliğe dayalı tescil davaları sonucu tescil ilamı ile oluşan tapuların yüzölçümleri de nazara alınmalı, dava konusu taşınmazların sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tesbit ve Kontrol İşleri Hakkında Yönetmeliğin değişik 10. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden kanunun amacına uygun rapor alınmalı, dava konusu taşınmazlar hakkında ecrimisil tahakkuk ettirilmiş ise davacı kişi tarafından ödenip ödenmediği araştırılmalı bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Değinilen yönler gözetilmeksizin kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve ... Belediye Başkanlığı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/11/2018 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi