11. Hukuk Dairesi 2016/11238 E. , 2018/6236 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 10/12/2014 gün ve 2012/296 - 2014/453 sayılı kararı bozan Daire"nin 09/06/2016 gün ve 2015/14273 - 2016/6361 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin uzun yıllardır ..."de ticari faaliyetine devam ettiğini, 25.12.2008 tarihinde de davalı ... şirketinin acentesi olarak faaliyet göstermeye başladığını, 2009 ve 2010 yıllarında sektörel olarak birinci sırada yer almasına rağmen davalının acentelik sözleşmesini 01.10.2010 tarihinde haklı ve somut bir gerekçe göstermeksizin feshettiğini, müvekkilinin müşteri portföyüne ulaşılarak başka acentelere kaydırıldığını, müvekkilinin başka acentelere kaydırılan portföyü nedeniyle uğradığı zararın takip eden 1 yıl için 16.425 TL olduğunu, müvekkilin portföyünden çıkan müşterilerin en az 5 yıl başka acentelerde kalacağı dikkate alındığında 5 yıllık zararının 82.125 TL olacağını, acenteliğin uzun yıllar devam edeceği düşüncesiyle 6.304,21 TL masraf yaptığını, bu masrafların müvekkilinin acentelik yapabilmesi için davalı tarafından zorunlu tutulan masraflar olduğunu, davalının fesih için yaptığı masrafları da müvekkilinden tahsil yoluna gittiğini, bu nedenle 200,00 TL"nin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, 2010 yılı ilk 9 ayı için davalı tarafından rapel primi ödenmediğini ileri sürerek, asgari tutar 7.700 TL"nin ve yangın poliçelerine istinaden 2010 yılı için ödenmeyen 5.858,32 TL ek komisyonun davalıdan tahsili gerektiğini, sözleşmenin gerekçe gösterilmeden feshedilmesinin müvekkilinin ticari itibarının sarsılmasına neden olduğunu ileri sürerek, toplam 102.187,32 TL maddi tazminatın ve 10.000 TL manevi tazminatın fesih tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının hedefleri gerçekleştirememesi nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, davacının primlerinde düşüş yaşandığını, hasar prim oranı karşılaştırıldığında oto sorumluluk branşında % 110, kasko branşında % 90 gibi yüksek risk seviyelerine ulaşıldığını, talep edilen tazminatların yasa ve sözleşme hükümlerine göre dayanaktan yoksun olduğunu, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekili ile katılma
yoluyla davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve taraflar arasında 25.12. 2008 tarihinde akdedilen sözleşmenin 01.10.2010 tarihinde fesh edilmiş ve 01.01.2011 tarihinde sona ermiş olmasına, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Uygulama Şekli ve Yürürlüğü Hakkında Kanun"nun 2/(a) maddesi gereğince, Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen olayların hukukî sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişlerse, o kanun hükümlerinin uygulanacak olmasına ve mahkemece acentenin portföy tazminatı alacağının 6762 sayılı ... kapsamında değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 14,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 314,79 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 11/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.