3. Hukuk Dairesi 2014/14750 E. , 2015/341 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 1. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/06/2014
NUMARASI : 2013/959-2014/428
Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 25 yıldır evli olduğunu, öğretmen olan davalının eşi ve çocuklarını bırakarak Antalya....ilçesine tayinini isteyerek gittiğini; davacının gelirinin bulunmadığını, müşterek çocuklardan reşit olmayan Gülşin"in öğrenimine devam ettiğini öne sürerek; davacı ve Gülşin için ayrı ayrı 700,00 "er TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davacının, sorumluluklarını yerine getirmeyen , akraba ziyaretlerine gidip gece geç saatlerde evine gelen biri olduğunu; 27 Haziran 2013 tarihinde eve gittiğinde davacının eşyalarını da alarak gittiğini gördüğünü, bir süre boş evde kaldıktan sonra, öğretmen atamalarının son günü tayin müracaatında bulunduğunu, dolayısı ile evi terk edenin davacı olduğunu iddia ederek; davanın reddini , boşanmalarına ve reşit olmayan Gülşin"in velayetinin kendisine verilmesini, ayrıca davacıya ait evdeki miras hakkını talep etmiştir.
Mahkemece; davalının, boşanmak istediğini beyan etmesi nedeni ile davacının ayrı yaşamakta haklı olduğu gerekçesi ile; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, reşit olmayan müşterek çocuk Gülşin"in yaşı ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı için aylık 650,00 TL, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, davalının talepleri yönünden ise usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik hüküm kurulmuştur.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Türk Medeni Kanunu"nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta hakkı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK. madde 186/son). Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır.
Bu bağlamda; tedbir nafakası miktarı tayin edilirken, birliğin giderlerine katılmada eşlerin "ekonomik güçleri" ile müşterek yaşam sırasında davalının eşine sağlamış olduğu yaşam düzeyi dikkate alınmalı, hakim; eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyelerinin ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir.
Ayrıca, TMK"nun 327/1 maddesine göre, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından sağlanır.
Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder (TMK.md.328/1).
Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir (TMK.md.329/1)
Somut olayda; davalının öğretmen olduğu , 2.100,00 TL maaş aldığı, kirada oturduğu, 600,00 TL kira verdiği tespit edilmiştir. Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakaların niteliği, davalının gelir durumu nazara alındığında; hükmedilen tedbir nafakalarının miktarları fazla olup, TMK."nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir.
O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların ekonomik sosyal durumları değerlendirilerek, davacı eş ve çocuğun giderleri ile nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde, hakkaniyet ilkesi de gözetilerek, uygun miktarda nafakalara hükmetmek olmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.