3. Hukuk Dairesi 2014/14786 E. , 2015/346 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 17.AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/04/2014
NUMARASI : 2013/854-2014/223
Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesi ile; B.. L.. M..Yüksek okulunu kazandığını, aylık 690,00 TL okul ücretini annesinin ödediğini, öğrenci olması nedeni ile çalışamadığını, davalı babasının emekli maaşı aldığını ve özel halk otobüslerinde şöförlük yaptığını, dolayısı ile gelirinin iyi olduğunu, bu sebeple lehine aylık 750,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile, emekli olduğunu, kira ödediğini, kredi borçlarının bulunduğunu, nafaka ödeyebilecek durumda olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacı lehine dava tarihinden itibaren 500,00 TL yardım nafakasına hükmedilmiş, karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir.
TMK.nun 328.maddesi gereğince, anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Ancak çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.
TMK.nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür".
TMK.nun 365/2 maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır.
Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E.-688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır.
Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.
Somut olayda; taraflar hakkında yapılan araştırma neticesinde, davalının emekli olduğu, 1.160,00 TL aldığı, yan gelirinin bulunmadığı, 630,00 TL kira ödediği, eşi ve 13 yaşındaki kızı Özge"ye bakmakla yükümlü olduğu, davacının üniversite öğrencisi olduğu, annesi ile birlikte kaldığı, annesinin emekli olup 1200,00 TL emekli maaşı aldığı hususları tespit edilmiştir.
Davacı M.. C.. okuluna aylık 690,00 TL taksit ödendiğini iddia etmiştir. Dosyada mevcut öğrenci belgesi uyarınca; B.. L..m.. y.. okulunda %50 burs ile eğitim görmektedir. Bu durumda davacının eğitim giderinin ne kadar olduğu ilgili üniversiteye sorulmak sureti ile tam olarak tesbit edilip, davacı annenin de katkısı gözetilmek sureti ile, hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, bu konuda araştırma yapılmadan yazılı şekilde eksik inceleme sonuçunda hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.