3. Hukuk Dairesi 2014/14565 E. , 2015/361 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BANDIRMA AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2014
NUMARASI : 2013/591-2014/267
Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının kaldırılması-yoksulluk nafakasına hükmedilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; davacı ile dava dışı eşi Serpil Şahin"in Bandırma Aile Mahkemesi"nin 2005/317 Esas, 2005/165 Karar sayılı ilâmı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Fulya"nın velâyetinin anneye verildiğini ve müşterek çocuk için aylık 150,00 TL iştirak nafakası takdir edildiğini, davalı lehine takdir edilen iştirak nafakasının Bandırma Aile Mahkemesi"nin 2007/99 Esas-2007/519 Karar sayılı kararı ile 200,00 TL"ye çıkarıldığını, Bandırma Aile Mahkemesi"nin 2010/378 Esas-2011/359 Karar sayılı dosyası ile de iştirak nafakasının aylık 400,00 TL"ye yükseltilmesine karar verildiğini, davalı Fulya"nın 10/04/1995 doğumlu olduğunu, dava tarihi itibari ile reşit olduğunu, iştirak nafakasının devam etmesini gerektirecek herhangi bir sebep de bulunmadığını belirterek, davalı lehine hükmedilen ve son olarak Bandırma Aile Mahkemesi"nin 2010/378 Esas-2011/359 Karar sayılı kararı ile artırılan iştirak nafakasının dava tarihi itibari ile kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; Türk Medeni Kanunu"nun 328.maddesinin söz konusu bakım borcunun süresini tayin ettiğini, çocuk ergin olsa dahi eğitimi devam ettiği takdirde ana ve babanın durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlü olduğu hükmünü getirdiğini, bu nedenle davacının iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin davasının reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin reşit olmakla beraber üniversite eğitimin alabilmek için dershaneye devam ettiğini, yabancı dil eğitimi veren bir üniversiteyi kazanmayı istemesi nedeniyle İngilizce kursuna devam ettiğini, müvekkilinin aylık 750,00 TL tutarında harcaması olduğunu, dilekçelerinde yer verdikleri Türk Medeni Kanunu"nun 328.maddesi uyarınca asıl davanın reddi ile annenin ve davalı babanın ekonomik durumları göz önüne alınarak, eğitim ve bakım gideri olarak aylık 600,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davacı-karşı davalı R.. D.. tarafından açılan iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin davanın reddine; davalı-karşı davacı F.. D.. tarafından açılan yardım nafakası davasının kısmen kabulüne, ödenen iştirak nafakasına ilişkin tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydı ile dava tarihi olan 25/10/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL yardım nafakasının davacı-karşı davalı R.. D.."dan alınarak, davalı-karşı davacı F.. D.."a verilmesine; ayrıca, asıl dava ve karşı dava bakımından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ayrı ayrı 1.500,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacı-karşı davalı R.. D.."dan alınarak, davalı-karşı davacı F.. D.."a verilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, iştirak nafakasının kaldırılması; karşı dava ise yardım nafakasına hükmedilmesi talebine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Dosya kapsamına göre, mahkemece, çocuk ergen olduğu halde eğitimi devam ediyorsa iştirak nafakasının TMK.nun 328/2.maddesi uyarınca yardım nafakasına dönüşmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle, davacı-karşı davalı R.. D.. tarafından açılan iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin davanın reddine; davalı-karşı davacı F.. D.. tarafından açılan yardım nafakası verilmesine ilişkin davanın kısmen kabulü ile aylık 500,00 TL yardım nafakasına hükmedilmiş olmakla birlikte davalı-karşı davacı lehine iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve hakimin takdir yetkisi kapsamında kalmadığından, ayrıca, karar başlığında karar tarihinin yanlış yazılması yerinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olduğundan, hükmün HUMK 438/VII, C.2 hükmü ile 6100 sayılı Yasanın 370/2, ek 3/1 maddesi gereği düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Bu itibarla, mahkeme kararının hüküm kısmının 5. fıkrasının ikinci paragrafında yer alan, "Karşı dava bakımından davalı-karşı davacı, davada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.500,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacı-karşı davalı R.. D.."dan alınarak, davalı-karşı davacı F.. D.."a verilmesine" ifadesinin çıkarılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 26.95 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.01.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.