3. Hukuk Dairesi 2014/14596 E. , 2015/370 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 8.AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/04/2014
NUMARASI : 2012/738-2014/306
Taraflar arasında görülen yoksulluk ve yardım nafakasının azaltılması ile yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı (k.davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde, davalılardan M.. Y.. ile 2004 yılında boşandığını, en son yapılan artışla eşine 300 TL, kızına ise 200 TL nafakaya hükmedildiğini, 5 aydan bu yana işsiz olduğunu, geçimini emekli maaşı ile sağladığını, nafakalar kesildikten sonra elinde 450 TL kaldığını, 500 TL"lik nafaka bedelini ödemeye maddi gücünün el vermediğini, bu nedenlerle aylık 500 TL olan nafaka bedelinin geliri ile orantılı olarak aylık 150 TL"ye tenziline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada, davacı Zuhal İrem dava dilekçesinde, davalının öz babası olduğunu, annesi ile babasının Beyoğlu 2.Aile Mahkemesinin 29/09/2004 tarih 2004/335 Esas, 2004/545 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, verilen kararla birlikte velayetinin annesine verilmesi nedeniyle iştirak nafakası olarak aylık 100 TL nafakanın takdir edildiğini, aradan geçen süreye rağmen nafakanın artırılmadığını, İstanbul M... S.. Ü.. G....r F..3.sınıf öğrencisi olduğunu, öğrenim görmesi nedeniyle giderlerini karşılama imkanı bulamadığını, bu nedenle aylık 100 TL nafakanın aylık 600 TL"ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davanın reddine, davacı tarafça davalı M.. Y.. için fiilen aylık 300 TL olarak, davalı Z.. U.. için yine fiilen aylık 200 TL olarak ödenen nafakaların aynı miktar üzerinden devamına, birleşen dava bakımından davanın kısmen kabulüne, birleşen dava dosyasının davalısı tarafından birleşen dava dosyasının davacısı Z.. U.."a fiilen aylık 200 TL olarak ödenen nafakanın aylık 75 TL daha arttırılmak suretiyle aylık 275 TL olarak belirlenerek k.davalı H.. U.."dan alınarak davacı Z.. U.."a verilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı (k.davalı) H.. U.. vekili tarafından, süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, yoksulluk ve yardım nafakasının azaltılması; birleşen dava ise, 600 TL yardım nafakasına hükmedilmesi talebine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre, davacı H.. U.. ile davalı M..S.. U.."un 29.9.2004 tarihinde boşandıkları, mahkemece, Mediha için 150 TL yoksulluk, Zuhal İrem için 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, kararın, 10.11.2004 tarihinde kesinleştiği; davacı H.. U.."un taşımacılık işi yapmakta iken işten ayrıldığının, 960 TL civarında emekli maaşıyla geçindiğinin ifade edildiği; davalı M.. Y.."nin yaz aylarında otellerde bulaşıkçı veya aşçı olarak çalıştığı, aylık 900 TL civarında kazandığı, kızıyla ortak İstanbul"da daireleri olduğu, davadan sonra öğretmen olan babasının öldüğü, davalıya 1.11.2013 tarihinden itibaren maaş bağlandığı; birleşen davada davacı Z.. U.."un, M.. S.. Ü.. G.. S..r Fakültesinde öğrenci olduğu ve günlüğü 20 TL"den part-time barda çalıştığı anlaşılmaktadır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
1-Asıl dava bakımından; Beyoğlu 2. Aile Mahkemesinin 2004/335 Esas, 2004/545 sayılı Kararıyla Mediha Sedef için 150 TL yoksulluk, Zuhal İrem için 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, davacının, yoksulluk ve iştirak nafakalarını fiilen 300 TL ve 200 TL olarak ödemesinin bağlayıcılığı bulunmadığından, mahkemece, "davanın reddi ile davacı tarafça davalı M.. Y.. için fiilen aylık 300 TL olarak, davalı Z.. U.. için yine fiilen aylık 200 TL olarak ödenen nafakaların aynı miktar üzerinden devamları" şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiş, ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve hakimin takdir yetkisi kapsamında kalmadığından hükmün HUMK 438/VII, C.2 hükmü ile 6100 sayılı Yasanın 370/2, ek 3/1 maddesi gereği düzeltilerek onanmasına kararı verilmesi gerekmiş;
Bu itibarla, mahkeme kararının hüküm kısmının A1-fıkrasında yer alan "davanın reddi ile davacı tarafça davalı M.. Y.. için fiilen aylık 300 TL olarak, davalı Z.. U.. için yine fiilen aylık 200 TL olarak ödenen nafakaların aynı miktar üzerinden devamları" şeklindeki ifadenin çıkarılarak yerine, "davacı tarafça davalı M.. Y.. için fiilen aylık 150 TL olarak, davalı Z.. U.. için yine fiilen aylık 100 TL olarak ödenen nafakaların aynı miktar üzerinden devamları" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA,
2-Birleşen 2013/96 Esas sayılı dava bakımından; TMK.nun 328.maddesi gereğince, anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Ancak çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.
TMK.nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür".
TMK.nun 365/2 maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır.
Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır.
Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.
Mahkemece, yardım nafakasının belirlenmesinde, fiilen ödenen iştirak nafakası miktarının dikkate alınması doğru görülmemiş ancak bu husus sonuca etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Hâl böyle olunca, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutularak yazılı şekilde hüküm tesisinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacının (k.davalının) birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının reddi ile, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.01.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.