21. Hukuk Dairesi 2015/21990 E. , 2017/1763 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, 08.10.2003 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacı sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 08.10.2003 tarihinde davalı işverene ait işyerinde çalışırken iş kazası geçirdiği, ... Başkanlığı Maluliyet ve Sağlık Kurulları Dairesi Başkanlığınca % 23,2 oranında sürekli iş göremezlik derecesinin tespit edildiği, davalı tarafın belirtilen orana itirazı üzerine ..."nın 07.05.2010 tarihli kararıyla sürekli iş göremezlik derecesinin % 23,2 olarak belirlendiği, davalı ve davacı tarafın itirazı üzerine ...K 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 29.11.2010 tarihli kararıyla sürekli iş göremezlik derecesinin % 23,2 olarak belirlendiği ve davalı tarafın itirazı üzerine Adli Tıp Genel Kurulunun 26.12.2013 tarihli kararıyla sürekli iş göremezlik derecesinin % 34 olarak belirlendiği ve bu oranın hükme esas alındığı anlaşılmaktadır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2.maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti ... bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.( HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Somut olayda davacı tarafın ... 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından belirlenen % 23,2 oranında belirlenen sürekli iş göremezlik derecesine itiraz etmemiş olmasına rağmen davalı taraf yararına usuli kazanılmış hak dikkate alınmadan sonuca gidilmiş olması isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş, davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturan % 23,2 sürekli iş göremezlik derecesi esas alınarak, miktar itibariyle de kazanılmış haklar göz önünde bulundurularak, bu oran üzerinden tazminat hesabı yapılarak karar vermektir.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular ve özellikle davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
07/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.