4. Hukuk Dairesi 2015/14743 E. , 2017/7971 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... Gazetecilik Basın Yayın Matbaacılık Reklamcılık Ltd. Şti. ve diğerleri aleyhine 19/02/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat ve hükmün yayınlanması istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, hükmün yayınlanması isteminin ise reddine dair verilen 26/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar ... Gazetecilik Basın Yayın Matbaacılık Reklamcılık Ltd. Şti., ... ile dahili davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat ve hükmün yayınlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, hükmün yayınlanması talebinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar ... Gazetecilik Basın Yayın Matbaacılık Reklam Ltd. Şti., ... ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; ... Gazetesi"nin 12/09/2013 tarihli nüshasında davalı ... tarafından kaleme alınan ""TMMO ve Baro"ya tepki yağıyor"" başlıklı yazı ile müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek, uğradığı manevi zararın giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar, dava konusu yazının basının haber verme ve eleştiri hakkı sınırları içerisinde kaldığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davacıya yönelik gerçekliği kanıtlanamayan ithamları içeren davaya konu yazıda eleştiri sınırının aşıldığı ve davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesi ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün yayınlanması talebi ise reddedilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 184. ve 186. maddelerinde tahkikatın sona ermesi ve sözlü yargılamaya yönelik olarak; hakimin, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz vereceği, tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim edeceği, tahkikatın bitiminden sonra sözlü yargılama ve hüküm için
tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet edeceği, taraflara çıkartılacak olan davetiye ile belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususunun bildirileceği, taraflara son sözlerinin sorulmasından sonra hüküm verileceğine dair düzenleme getirilmiştir.
Dosya kapsamından; kararın verildiği 26/05/2015 günlü duruşmada davalılar vekili Avukat ..."nin mesleki mazeretini içeren talebinin mahkemece reddedildiği ve davalı tarafın hazır olmadığı bu oturumda tahkikat aşamasının sonlandırıldığı, sözlü yargılama aşamasına geçileceği davalı yana bildirilmeden yargılamaya son verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere; tahkikatın 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 143 ve devamı maddelerinde düzenlenen usul hükümlerine göre yapılmaması, anılan Yasanın 184 ve 186. maddelerinin açık ve emredici hükümlerine rağmen davalı tarafın savunma hakkını sınırlar mahiyette, tahkikatın tümü hakkında taraflara açıklama yapma hakkı tanınmaksızın ve sözlü yargılamaya geçildiği davalıya usulüne uygun şekilde bildirilmeden karar verilmesi doğru bulunmamış, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 06/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.