21. Hukuk Dairesi 2016/5617 E. , 2017/1891 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : 3. İş Mahkemesi
Davacı, 15/01/1990-30/01/1995 - 01/01/2006-14/01/2008 tarihleri arasında... sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 15.01.1990-30.01.1995 ve 01.01.2006-14.01.2008 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi ...sigortalısı olduğunun tespitini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile "davacının 01.01.2006 tarihi itibari ile ..."a tescilinin gerekeceğinin tespitine, aksine Kurum işleminin iptaline ve davacının 01.01.2006-03.07.2007 ve 03.07.2007-14.01.2008 tarihleri arasında ... sigortalısı olduğunun tespitine, diğer taleplerinin reddine" karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının ... sigortalısı olarak kayıt ve tescilinin bulunmadığı, davacının 01.01.1988-30.01.1995 tarihleri arasında taksi ile yolcu taşımacılığı; 01.01.2006-03.07.2007 tarihleri arasında herhangi bir ticari faaliyete ilişkin olmayan, kendine ait gayrimenkullerden kira gelirinden ve 03.07.2007-14.01.2008 tarihleri arasında halı ve kilim yıkama işinden vergi mükellefiyetinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü, sigortalılık niteliğini taşıdıkları halde ...’a kayıt ve tescil yaptırmamış olanlar hakkında ... Kanununda öngörülen düzenlemelerin irdelenmesini zorunlu kılmaktadır.
1479 sayılı Kanunda sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin belirli tarihlerden başlatılmasını zorunlu kılan düzenlemeler yer almaktadır. Bunlardan ilki, “Tescilini yaptırmayanlar hakkında yapılacak işlemler” başlıklı Ek-Geçici 13. madde hükmünde, tescilleri yapılmamış ancak sigortalılık niteliğini taşıyanlar yönünden Yasanın tanıdığı hak ve mükellefiyetlerin 2654 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 20.4.1982 tarihinden başlatılacağı öngörülmüştür.
619 sayılı KHK’nin Geçici 1. maddesi hükmünde ise; “Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar. Ancak, 1479 sayılı Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olmak kaydıyla, 20.4.1982 tarihinden bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar vergi dairelerine kayıtlı
.../...
olarak kendi nam ve hesabına bağımsız çalıştıklarını belgeleyen sigortalıların, vergiye kayıtlı bulundukları süreler, bu süreye ilişkin primleri, ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağı prim tutarı üzerinden ödemek kaydıyla sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.”denilmekte olup, 4.10.2000 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 8.8.2001 tarihinde yürürlüğe giren 26.10.2000 günlü kararı uyarınca 619 sayılı KHK tüm hükümleriyle iptal edilmiştir.
24.07.2003 tarihli 4956 sayılı Yasa"nın 47. maddesi ile 1479 sayılı Yasa"ya eklenen Geçici 18. maddede, "bu Kanuna göre sigortalılık nitelikleri taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların hak ve mükellefiyetlerinin 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı ancak bu kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olan sigortalıların sigortalılıklarının bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.04.1982-04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olan hesaplanacak prim borçlarının tamamını tebliğden itibaren bir yıl içinde ödemede bulundukları takdirde bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği bildirilmiştir. 1479 sayılı Yasa"nın geçici 18.madde hükmü Kanunun yayım tarihi olan 2.8.2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Aynı şekilde 08.05.2008 tarihli 5754 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değişik 5510 sayılı Kanun"un Geçici 8. maddesinde, “ Bu Kanun"un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanun"un yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğünün bu Kanun"un yürürlük tarihinden itibaren başlayacağı; ancak, bu Kanun"un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre sigortalı sayılanlardan bu Kanun"un yürürlük tarihinden itibaren sigortalılıkları başlatılanların, bu Kanun"un yürürlük tarihi ile 04.10.2000 tarihi arasında geçen vergi mükellefiyet süreleri bulunmak kaydıyla, sigortalının bu Kanun"un yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunmak ve kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği ” bildirilmiştir.
Kanunda, sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başlaması için öngörülen tarihlerden itibaren, borçlanma hakkı belirtilen bu süreler dahilinde kullanılmalıdır. Bu süreler içinde borçlanma hakkının kullanılmaması halinde ise, sonrasında ... sigortalılığının tespitine olanak bulunmamaktadır. Bilindiği gibi, 1479 sayılı Kanunda 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun hizmet tespitine ilişkin 79/10. maddesine koşut bir düzenleme bulunmamaktadır.
Somut olaya gelince; davacının 01.10.2008 tarihinden önce ... sigortalısı olarak tescil başvurusunda bulunmadığı dolayısıyla geçmişe dönük olarak sigortalılığının tespitine karar verilemeyeceği göz önüne alınmaksızın davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden taraflardan davacıya yükletilmesine, 13.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.