Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/5164
Karar No: 2010/6307
Karar Tarihi: 21.12.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5164 Esas 2010/6307 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/5164 E.  ,  2010/6307 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Alacak

    ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki alacak davasının reddine dair Manisa 2.Aile Mahkemesinden verilen 15.06.2010 gün ve 226/377 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davalılar vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.12.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... ve karşı taraftan davalılar vekili Avukat ... Ağar geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... vekili, vekil edeni ile davalıların miras bırakanı olan Kemal Gürleyen’in 25.1.1985 tarihinde evlendiklerini, Kemal’in 8.4.2009 tarihinde ölümü ile geriye vekil edeni ile davalıların kaldığını, evlilik birliği içinde 1.1.2002 tarihinden önce edinilerek miras bırakan eş adına kayıtlanan dava dilekçesinde ada ve parsel numaraları yazılı 4 adet taşınmaz ile 1.1.2002 tarihinden sonra edinilerek yine Kemal adına kayıtlanan 2 adet taşınmaz bulunduğunu, Kemal’in sağlığında bu 6 parça taşınmazı 24.2.2009 tarihinde vekil edenine satarak devrettiğini, davalıların miras bırakanın ölümünden sonra muris muvazasına dayanarak bu taşınmazlara yönelik olarak Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/ 189 esasında görülmekte olan tapu iptal ve tescil davası açtıklarını, söz konusu davanın halen devam etmekte bulunduğunu, vekil edeninin dava konusu tüm taşınmazların edinilmesinde dava dilekçesinde tek tek açıklanan şekilde katkıda bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.1.2002"den önce edinilen taşınmazlar bakımından 426920,5 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile 1.1.2002 tarihinden sonra edinilen 2 parça taşınmaz bakımından da 316819 TL değer artış payı alacağı ve katılma alacağının hüküm tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan alınarak vekil edenine verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili ise, vekil edenlerinden ...’nın mirasçı olmadığını, dolayısıyla husumet yöneltilemeyeceğini, bundan ayrı dava konusu hiç bir taşınmazın miras bırakan adına kayıtlı bulunmadığını, vekil edenlerinin mal varlığına geçmeyen taşınmazlar için böyle bir dava açılamayacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece, “ 1- Dava edilen taşınmazların hiç birisinin muris adına kayıtlı olmadığı görüldüğünden hukuki yarar bulunmadan açılan davanın reddine; 2- Davalılardan ... yönünden davalıya aktif husumet düşmemesi ve davacı vekilinin bu davacı yönünden davadan feragat ettiklerini belirtmesi karşısında onun yönünden feragat nedeniyle reddine; karar verilmesi üzerine hükmün “ dava edilen taşınmazların hiç birisinin muris adına kayıtlı olmadığı görüldüğünden hukuki yarar bulunmadan açılan davanın reddine” ilişkin bölümü davacı vekili, avukatlık ücretine ilişkin bölümü ise davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ile eşi Kemal Gürleyen 25.1.1985 tarihinde evlenmişler ve Kemal; davacı ve davalıları (davalılardan ...hariç) mirasçı bırakarak 8.4.2009 tarihinde ölmüştür.İleri sürülüş şekline göre;dava konusu taşınmazların 4 tanesi 1.1.2002 tarihinden önce 743 sayılı TMK nun yürürlükte olduğu dönemde,2 tanesi ise 1.1.2002 tarihinden sonra edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilerek ölen eş adına tescil edilmiştir. Evlilik birliği içinde edinilen taşınmazlara yönelik olarak açılan katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı ve katılma alacağı davası kural olarak katkı ve katılma payı borçlusu olan eş aleyhine açılır ise de, 4721 sayılı TMK nun 236/1. maddesi hükmü uyarınca ölen eşin mirasçılarına karşı da böyle bir davanın açılması mümkün bulunmaktadır.
    Dava konusu taşınmazların mülkiyetinin, miras bırakanın sağlığında yaptığı satış nedeniyle miras bırakan tarafından davacıya devredildiği ve dava tarihi itibariyle miras bırakan adına bir kayıt bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmakta olup, bu durumda davacının kendi mülkiyetine geçen böyle bir mal varlığına yönelik olarak dava açmakta hukuki bir yararının bulunmadığı açıktır. Ne var ki dava konusu taşınmazların mülkiyeti taraflar arasında görülen ve Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/189 Esasına kayıtlı bulunan tapu iptal ve tescil davası nedeniyle tartışmalıdır. Söz konusu bu davanın davacı ... aleyhine sonuçlanması durumunda davacının görülmekte olan davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu konusunda duraksama bulunmamaktadır. Bu durumda dava konusu taşınmazların dava tarihinde miras bırakan adına kayıtlı olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Çünkü tapu iptali ve tescil davasının sonucu eldeki davayı etkilemektedir. Taraflar arasında görülen ve dava konusu taşınmazların mülkiyetine ilişkin bulunan Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/189 Esasına kayıtlı tapu iptal ve tescil davasının sonucunun beklenmesi ve bu davanın sonucuna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın sonuçlandırılması gerekir.Varılan bu sonuç usul ekonomisine de uygun düşer. Tapu iptali ve tescil davalarında, dava tarihinde taşınmaz kimin adına tapuda kayıtlı ise, husumet ona yöneltilir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün” dava edilen taşınmazların hiç birisinin muris adına kayıtlı olmadığı görüldüğünden hukuki yarar bulunmadan açılan davanın reddine” ilişkin bölümünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma gerekçesi, varılan sonuç ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlığın esasının henüz çözümlenmemiş bulunmaması karşısında davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına; Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 825 TL. avukatlık ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 21.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi