19. Hukuk Dairesi 2015/13492 E. , 2016/4189 K.
"İçtihat Metni"
TARİHİ : 15/05/2015
NUMARASI : 2014/999-2015/501
DAVACI :..
DAVALI : ...
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle alacaklı olduklarını, davalıya faturalı teslim edilen malların bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında ... sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, takipten sonra 13.000,00 TL kısmi ödeme yaptığını, fakat bunun iadesi için icra mahkemesinde dava açtıklarını, davalının itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirket ile müvekkili arasında ticari ilişki olduğunu, ancak davacı tarafın kalitesi düşük ve müşteri memnuniyetsizliğine yol açan mallar gönderdiğini, müvekkilinin de bu malları iade ederek iade faturası tanzim ettiğini, dolayısıyla davacı tarafa herhangi bir borcun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda, davalı defter kayıtlarına göre davacı tarafından gönderilen ve icra takibine konu fatura nedeniyle davalının malları teslim aldıktan iki ay sonra 20.178,00 TL miktarlı iade faturasını tanzim ettiği, dolayısıyla malların teslim alınmasından sonra davalı tarafından yasal süresi içerisinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığı gibi faturaya da süresinde itiraz edilmediği, davalı tarafça iade faturasına konu malların ayıplı çıktığı ve süresinde ayıp ihbarı yapılarak iade edildikleri ispatlanmadığından davacının takip tarihi itibari ile iade faturası tutarı olan 20.178,00 TL bakiye alacağının bulunduğu, ancak davalının takipten önce usulünce temerrüte düşürülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz süresi geçtikten sonra gerekçeli temyiz dilekçesinin sunulmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen ve sebepleri bildirilmeyen temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Davacı temyizine gelince; takip öncesi dönem için temerrüt faizi istenebilmesinin temel koşulu, şayet borcun belli bir günde ödenmesi taahhüt edilmemişse, borçlunun temerrüte düşürülmesidir.(TBK m.117; 818 sayılı BK m.101) Somut olayda, davacı icra takibinden önce 19.07.2012 tarihli ihtarname ile alacağını davalıdan istemiştir. TBK"nun 117.maddesi uyarınca söz konusu ihtarnamenin davalıya tebliğ edilmesi halinde icra takibinden önce temerrüt gerçekleşmiş sayılır. Mahkemece bu ihtarnamenin tebliği araştırılıp, açıklanan ilke uyarınca işlemiş faiz hesabı yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işlemiş faiz isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.