Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3746
Karar No: 2017/8124
Karar Tarihi: 11.12.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/3746 Esas 2017/8124 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2017/3746 E.  ,  2017/8124 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen vekalet ücreti alacağı davasında, davanın yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; başvurunun esastan reddine yönelik olarak verilen 05/04/2017 günlü kararın Yargıtay"ca inclenmesi süresi içinde davacı tarafından istenilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    Davacı vekili, müvekkilinin ... Muhakemat Müdürlüğü’nde 29/08/2006 tarihinden itibaren müşavir Hazine avukatı olarak görev yaptığını ve 26/01/2016 tarihinde emekli olduğunu, kayyım olan davalı ... Defterdarının vekili olarak müvekkilinin takip ettiği dava ve icra takip dosyalarında hakkı olan vekalet ücretlerinin eksik ödendiğini, davacı ile kayyım olan İstanbul Defterdarı arasındaki ilişkinin memuriyet ilişkisi değil avukatlık hizmeti nedeniyle TBK ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu çerçevesinde vekalet ilişkisi olduğunu ileri sürerek, ödenmeyen vekalet ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, alacak iddiasının davacının Hazine avukatı olarak 657 sayılı Kanun kapsamında çalıştığı döneme ilişkin olduğunu, davacının bu dönemde kamu personeli statüsünde ve 657 sayılı Kanun"a tabi çalıştığını, davaya konu uyuşmazlığın idari yargının görevi içinde olduğunu, ayrıca istemin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının Hazine avukatı olarak çalıştığı dönemde kamu personeli statüsünde ve 657 sayılı Kanun"a tabi çalıştığı, her ne kadar Medeni Kanun hükümleri uyarınca kayyım tayini sağlanıyor ise de, tayin edilen kayyımın mahallin en büyük mal memuru olan kişi olması, hazine menfaati söz konusu olduğu için atanıyor oluşu, kayyım idaresi adına davayı takip edecek vekilin hazine avukatı olması şartının aranması ve vekilin vekalet ücretinin ödenmesine ilişkin hükümler açısından 657 sayılı Kanun"un 146. maddesine atıf yapıldığı dikkate alınarak, davaya konu uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle, davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Hükme karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesi Hakkında Kanun"un 1. maddesinde, “Bu kanunun amacı, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere; mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemektir” hükmü yer almaktadır.
    Yine anılan Kanun"un 2. maddesinin 3. fıkrasında; “Kayyım tayin edilen mal memuru, Hazine avukatı bulunan yerlerdeki dava ve icra işlerinde vereceği yetki belgesi ile Hazine avukatı tarafından temsil olunur. Hazine avukatlarının bu fıkra hükmü gereğince bakacakları dava ve icra takipleri nedeniyle lehlerine hükmolunup tahsil edilen vekalet ücretleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 146. maddesindeki sınırın iki katını geçmemek üzere ayrıca kendilerine ödenir”, 5. fıkrasında ise; “taşınır ve taşınmazlarla hakların yönetim gelirlerinin yüzde 35’i; para, hisse senedi, tahvil ve benzeri menkul varlıkların yönetim gelirlerinin % 5’i oranında yönetim gideri kesilerek kayyım tarafından bir bankada açılacak hesaba yatırılır. Bu hesapta toplanan paralar; kayyım ve yetki devrettiği görevliler, davalara katılacak Hazine avukatları, ihtiyaç halinde kurulacak kayyımlık bürosu görevlileri ile bu konuda görevlendirilenlere verilecek ücret ödemeleri ve kayyımlık bürosunun diğer giderleri için kullanılır” düzenlemeleri yer almaktadır.
    Yukarıdaki yasal düzenlemeler gereğince, 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesi Hakkında Kanun kapsamında bir yönetim kayyımı olan davalı Defterdar, burada Hazineyi temsilen hareket etmemekte, aksine kayyımlık görevi gereği gaip kişinin hak ve menfaatlerini korumak için işlem yapmaktadır. Hazine avukatını vekil tayin etmiş olması da Hazine adına hareket ettiğini kabul için yeterli değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık vekalet ilişkisinden kaynaklıdır.
    Yukarıda açıklanan yönler ve yasal düzenlemeler nazara alındığında, uyuşmazlığın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu gözetilmeksizin, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 371/1-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILARAK, dosyanın İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kararın bir örneğinin ise 6100 sayılı HMK’nın 373/1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi