20. Hukuk Dairesi 2020/745 E. , 2020/1174 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkii 1411 ada 1 ve 12 parseller ile 1410 ada 1, 2 ve 13 parsel sayılı taşınmazların maliki olduğunu, 2008 yılında yapılan kadastro işlemi neticesinde devlet ormanı sınırları içerisinde kaldıkları gerekçesiyle tapu kayıtlarına "orman" şerhi konulduğunu, her ne kadar tapu kayıtlarına göre dava konusu parsellerin maliki müvekkili olsa da davalı kurumun koyduğu şerh sebebiyle mülkiyetin doğal sonucu olan tasarruf haklarından hiçbirinin kullanılamadığını, oysa yaklaşık 30 yıldır taşınmazların nizasız ve aralıksız olarak müvekkilinin mülkiyetinde bulunduğunu, şerh işletilmeden önce de müvekkilince tarım arazisi olarak kullanıldıklarını, hali hazırda ise belediye tarafından parsellenmek suretiyle imara açıldığını, arsa olarak ise yine müvekkilince kullanıldığını beyan ederek; dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının "beyanlar" hanesinde yer alan "Tamamen devlet orman sınırı içinde kalmaktadır." şeklindeki şerhin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazın davacının mülkiyetinde olduğu, 59 nolu Orman Kadastro Komisyon Başkanlığı kararı ile orman sınırları içerisine alındığı, mahalli bilirkişilerce de taşınmazın orman niteliğinde olmadığı ve bugüne kadar tarla olarak kullanıldığının ifade edildiği, mahallinde yapılan keşif sonrasında teknik bilirkişilerce düzenlenen 07/10/2015 tarihli bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazlardan 1411 ada 1 nolu (314,12m²"lik kısmı) ve 1411 ada 12 nolu parsel (383,48m².lik kısmı) sayılı taşınmazların orman boşluğu tanımına uymadığının, orman içi açıklık niteliğinde olmadığının, orman bütünlüğünü bozmadığının, halen orman vasfında olmadığının ve sonradan orman vasfını kazanmadığının, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesine göre orman sınırı dışına çıkarılan yerlerden olmadığının, dava konusu yapılan diğer taşınmazların orman niteliğini devam ettirdiğinin tespit edildiği gerekçesiyle; açılan davanın kısmen kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkii, 1411 ada, 1 parselin 26/10/2015 tarihli fen bilirkişisi raporu ve ekindeki haritada "1/a" ile gösterilen 314.12 m²"ik kısmı ile yine aynı yerde tapuya kayıtlı 12 parselin "12/a" ile gösterilen 383.48 m².lik kısmı yönünden kabulüne, 59 nolu Orman Kadastro Komisyonunun işleminin iptaline ve taşınmazın orman tahdit sınırları dışarısına çıkartılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, reddedilen kısma yönelik olarak davacı vekilince ve kabul edilen kısma yönelik olarak ise davalı ... Yönetimi vekilince hüküm temyiz edilmiştir.
Dava; 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre genel mahkemede 10 yıllık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz ve çekişmeli taşınmazların tapu kaydının "beyanlar" hanesindeki şerhin terkini istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit kadastro çalışması ve 18. madde imar uygulaması, orman kadastro çalışmasından önce yapılmıştır. Buna göre; ... İli, ... İlçesi, Merkez ... sınırları içinde 77 ada 1, 5 ve 7 sayılı kök parsellerin bulunduğu yerde 05.10.1999 tarih, 99936 sayılı Belediye Encümeni kararı ile onaylanan 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinin uygulanması sonucunda davacı adına kayıtlı 1410 ada 1, 2,13 parsel ve 1411 ada 1 ile 12 parsel sayılı imar parselleri ihdas edilmiştir. Daha sonra evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların ilk kadastrosu ile bu ormanlarda ve evvelce sınırlaması yapılmış ormanlarda 6831 sayılı Orman Kanununun 3302 sayılı kanunla değişik 2/B uygulama çalışmaları bitirilerek 19.11.2007 tarihinde askı yoluyla ilan edilmiştir. Dava konusu imar parsellerinin bulunduğu yerde ilk olarak yapılan orman kadastro çalışması ise 19.11.2007 tarihinde ilan edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (1a) ve (12a) sembolleriyle gösterilen kısımlarının orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 04/03/2020 günü oy birliği ile karar verildi.