1. Hukuk Dairesi 2015/12917 E. , 2018/194 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 23 ada 2 parsel sayılı taşınmazı, davalının hiçbir hakka dayanmadan işgal ettiğini ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı ile aralarında yapılan sözlü anlaşma gereği taşınmazı kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar Dairece “...davacının kamulaştırmasız elatma sebebi ile açmış olduğu tazminat dava dosyasının getirtilerek, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda değerlendirilmesi, kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminat davasının açıldığı tarihten sonra davacı davalının kullanımına rıza göstermiş sayılacağından, davacının 01.01.2010 – 30.04.2012 dönemi için ecrimisil talep ettiği de gözetilerek, çakışan dönem bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Kabule göre de; dava dilekçesinde tahakkuk edecek ecrimisilin geçmiş günler faizi ile birlikte tahsili talep edildiği halde, hüküm altına alınan ecrimisile dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması da isabetsizdir ... ” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 23 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ...Vakfı adına tescilli olduğu, davacı idarenin çekişmeli taşınmazda aynı nedene dayalı olarak açmış olduğu ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/512E ve 2012/109K sayılı dosyasında davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 2012/20275 – 24491 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği kayden sabittir.
Bilindiği üzere, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Somut olaya gelince; kamulaştırmasız elatma nedeniyle 11.06.2012 tarihinde tazminat davasının açıldığı, eldeki davada ecrimisil talep edilen dönemle çakışma olmadığı, davacı tarafından aynı taşınmaza yönelik ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/512 Esas ve 2012/109 Karar sayılı ecrimisil istekli davada, hükme esas alınan 12.12.2011 tarihli bilirkişi raporunda, taşınmazın 16.08.2009- 16.08.2010 dönemi aylık kira getirisinin 243,95 TL olacağının tespit edildiği, eldeki davada hükme esas alınan 08.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda ise, taşınmazın boş arsa olarak kiraya verilmesi halinde 16.08.2010- 16.08.2011 dönemi için aylık kira getirisinin 250 TL olacağının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Oysa, yapılması gereken, derecattan geçerek kesinleşen dosya kapsamı dikkate alınarak taşınmazın özellikleri, kullanım şekli ve kullanılan alanda bir değişiklik olmadığına göre, 16.08.2009- 16.08.2010 dönemi için belirlenen (243,95 TL) kira bedeline, ÜFE endeksindeki artış uygulanmak suretiyle ilk dönem ecrimisil belirlenerek, talep edilen dönem ecrimisil alacağının hesaplanmasıdır. Bu nedenle, davacının, emsal taşınmaz kiraları esas alınmak suretiyle ecrimisil bedelinin tespiti gerektiği yönündeki temyiz isteminin reddine.
Hal böyle olunca, kesinleşen ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/512 Esas ve 2012/109 Karar sayılı ecrimisil istekli dava dosyasında belirlenen son dönem ecrimisil bedeline ÜFE endeksindeki artışın yansıtılması, sonucu bulunacak ecrimisil bedeli üzerinden talep edilen dönem ecrimisil alacağının hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.