17. Ceza Dairesi 2019/6768 E. , 2019/15992 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, UYAP"ta yer alan bilgilere göre 19/01/2012 tarihinde sanık ..."nın, 20/01/2012 tarihinde ise sanık ..."ın ceza infaz kurumunda bulunduklarından bu tarihlerde sanıklara adreslerinde yapılan tebligatların usulsüz olduğu ve temyiz taleplerinin süresinde olduğu belirlenmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü;
A- Sanık ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 tarih 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih 2014/140 Esas 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararı kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 232. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekçeli karar başlığında suçların işlendiği zaman diliminin yazılması gerekirken yazılmaması, duruşmaya katılma talep eden 07/10/2013 tarihli celsede katılan olarak kabul edilen ..."in gerekçeli karar başlığında katılan yerine şikayetçi olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir hata olduğundan, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5271 sayılı CMK"nun 324. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yargılama giderlerinin neleri kapsayacağının, kimin tarafından belirleneceğinin, kime ve nasıl yükletileceğinin düzenlendiği, buna göre iştirak halinde her bir sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise paylarına düşen oranın belirlenerek karar verilmesi gerekirken yargılama giderlerinin sanıklardan eşit oranda alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 326/2 maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz talebi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 9 sayılı hüküm fıkrasından "Sanıkların yargılaması için yapılan için yapılan 4 tebligat gideri 32,00TL ile posta gideri 28,65TL olmak üzere toplam 60,65TL"nin sanıklardan eşit olarak tahsili ile Hazineye irat kaydına" cümlesinin çıkarılarak yerine "Her bir sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise eşit olarak sorumlu tutulmaları suretiyle yargılama giderlerinin sanıklardan TAHSİLİNE" cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) I- Sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 1-1 sayılı hüküm fıkrasında sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 116/4 maddesi uyarınca hüküm kurulduğunun belirtilmesine rağmen 1-2 sayılı hüküm fıkrasında suçun gündüz vakti işlendiğinden 5237 sayılı TCK"nun 116/4 maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,
2- Suçun iş yeri dokunulmazlığının ihlali yerine konut dokunulmazlığının ihlali olarak kabul edilmesi,
3- Kabule göre de; temel ceza olarak belirlenen 6 ay hapis cezasına 5237 sayılı TCK"nun 119/1-c maddesi uyarınca 1 kat arttırım uygulanması sonucu 12 ay hapis cezası yerine 1 yıl hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle sanık hakkında yazılı şekilde fazla ceza tayini,
4- Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 tarih 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih 2014/140 Esas 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5- Gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği zaman diliminin yazılmaması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendine aykırı davranılması,
6- Davaya katılma talebi mahkemece 07/10/2013 tarihli celsede kabul edilen ..."in gerekçeli karar başlığında katılan yerine şikayetçi olarak yazılması,
II- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/04/2018 tarih 2014/851 Esas - 2018/144 Karar sayılı kararında, aynı yargı çevresindeki Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15/11/2018 tarih 2018/339 Esas - 2018/536 Karar sayılı kararında farklı yargı çevresindeki Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan, asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmalardan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın hükmün açıklandığı son duruşmada hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğunun belirtildiği, UYAP"ta yer alan bilgilere göre hükmün açıklandığı duruşmanın yapıldığı 23/12/2014 tarihinde başka bir suçtan dolayı Burhaniye (Kapatılan) C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunan ve duruşmalardan bağışık tutulma talebi bulunmayan sanığın, duruşmaya getirilmesi ya da SEGBİS aracılığıyla bağlanılması suretiyle duruşmaya katılımının sağlanması gerekirken yokluğunda mahkumiyetine karar verilerek 5271 sayılı CMK"nun 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..."ın ve ..."nin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görüldüğünden, sanık ... açısından diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 16/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.