Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1965
Karar No: 2018/4641
Karar Tarihi: 01.03.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2018/1965 Esas 2018/4641 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2018/1965 E.  ,  2018/4641 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı sendika, ... İmar İnşaat Tic. Ltd. Şirketi"ne ait, Göl Restaurant İşletmesi iş yerinde yapılan işlerin niteliği gereği İşkolları Tüzüğü’nün 28 sıra numarasında yer alan "Genel İşler” işkoluna girdiğinin tespiti ile T.C. ..."nın 17.12.2011 tarih ve 28145 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2011/132 sayılı işkolu tespit kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalılardan T.C. ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı sendika, ... İmar İnşaat Tic. Ltd. Şirketi"ne ait, Göl Restaurant İşletmesi iş yerinde yapılan işlerin niteliği gereği İşkolları Tüzüğü’nün 28 sıra numarasında yer alan "Genel İşler” işkoluna girdiğinin tespiti ile T.C. ..."nın 17.12.2011 tarih ve 28145 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2011/132 sayılı işkolu tespit kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı T.C. ..., yapılan incelemede ... İmar İnş. Tic. Ltd. Şti"ne ait Göl Restaurant işletmesi unvanlı işyerinin, İş Kolları Tüzüğü"nün 25 sıra numaralı “Konaklama ve Eğlence Yerleri” işkolunda yer aldığının tespit edildiğini, yapılan işlemin usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... İmar İnş. Tic. Ltd. Şti., şirketin belediye ortaklığıyla kurulduğunu, asıl faaliyet alanının imar ve inşaat İşleri olduğunu ve Göl Restaurant işletmesinin ... Belediyesinin sosyal tesisi konumunda bulunduğunu, işkolu tespitinin işyerinde yürütülen asıl işe göre belirleneceğini açıklamıştır.
    Davalı sendikalara, usulüne uygun tebligat yapılmış, duruşmaya katılmamışlar cevap dilekçesi de vermemişlerdir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    ... 2. İş Mahkemesi’nin davanın kabulüyle Bakanlık tespitinin iptali kararının temyizi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 16.04.2013 gün, 2013/10644-6814 Esas-Karar sayılı kararıyla yetkili mahkemenin ... Nöbetçi İş Mahkemesi olduğu yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulduğu, bozma sonrası yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye geldiği ve mahkemece asıl iş ve yardımcı işlere işyerinin amaç ve faaliyet konularına göre iş kolunun tespiti yapılmasının gerektiği, işyerinde 8 işçinin çalıştığı, işyerinin belediyeye ait hizmet veren bir işyeri ve söz konusu şirketin belediyelerin birlikte kurduğu şirket oluşu yapılan işinde asıl iş yarımcı iş kapsamında ele alınması gerektiği, asıl işverenin amaç ve faaliyet konusuna göre Belediye veya yardımcı şirketi olması halinde de işyerinin iş kolları tüzüğünün 28. maddesi kapsamında genel işler işkoluna girmesi gerektiği kanaatine varılarak bakanlık tespitinin iptaliyle davalı şirkete ait “Göl Restoran İşletmesi işyerinde yürütülen işlerin 28 sıra numaralı “genel işler” iş koluna girdiğinin tespitine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı T.C. ... vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Davalı T.C. ..., davalı şirkete ait “Göl Restoran İşletmeciliği” isimli 1018556.055 sicil numaralı işyerinin işkolları tüzüğünün 25 sıra numaralı “Konaklama ve eğlence yerleri” işkolunda yer aldığını tespit etmiş ve söz konusu tespit kararı 17.12.2011 tarih 28145 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
    Davacı sendika vekili, yapılan tespitin İşkolları Tüzüğüne ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarına uygun olmadığını, 5393 sayılı Belediye Kanunu ’nun 14/a, 15 ve 70. maddeleri uyarınca hizmetin gerek Belediye tarafından yapılması veya kurduğu şirket vasıtasıyla yapılması halinde asıl işe bakılması gerekeceği, davalı şirkete bağlı işyerinde Belediye Kanunu ’nun 14. ve 15. maddesi gereği yürütülmesi münhasıran Belediye’nin görev ve sorumluluğuna bırakılmış işler yapıldığı bu nedenle işyerinin tüzüğün 28 sıra numaralı “Genel İşler” işkoluna girdiğini ileri sürerek 02.01.2012 tarihinde işkolu tespitine itiraz davasını açmıştır.
    Her ne kadar davanın süresinde açılmadığı davalı Bakanlık tarafından ileri sürülmüş ve temyiz nedeni yapılmışsa da, 6100 sayılı HMK’nın 92/1 maddesi uyarınca sürenin gün olarak belirtildiği hallerde tefhim veya tebliğ gününün süreden sayılmayacağı, dava tarihinde yürürlükte olan 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 4. maddesinde işkolu tespitine itiraz davasının 15 gün içerisinde açılabileceği hüküm altına alındığından 02.01.2012 tarihinde açılan davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu"nun 4 ve 60. maddeleri uyarınca tespite konu işyerinin hangi iş kolunda bulunduğunun belirlenmesi ve sonucuna göre işkolu tespit kararının iptal edilip, edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    İşkolu kavramı sendikaların faaliyet alanlarını belirleyen temel bir öğedir. Birbirine benzer işler bir hukuki kalıp altında toplu iş hukukuna sunulmaktadır.
    İş kolu tespitinde birim olarak işyerinin alınacağı normatif düzenlemelerin tartışmasız bir sonucudur. 4857 sayılı Yasanın 2. maddesinin gerekçesinde iş yeri tanımı teknik bir amaca, diğer bir deyişle mal ve hizmet üretimine yönelik ve değişik unsurlardan meydana gelen bir birim olduğu belirtilmiştir. İşyerinin sınırlarının saptanmasında “işyerine bağlı yerler” ile “eklentiler” ve “araçların” bir birim kapsamında oldukları belirtildikten sonra özellikle bir işyerinin mal ve hizmet üretimi için ayrı bir alanı da kullanması halinde bunların tek işyerimi yoksa bir birinden bağımsız işyerleri mi sayılacağı konusunda “amaçta birlik”, aynı teknik amaca bağlı olarak üretimde bulunma, nitelik yönünden bağlılık ile “yönetimde birlik”, aynı yönetim altında örgütlenmiş olma koşullarının aranacağı düzenlenmiştir. Öte yandan teknolojik ve ekonomik gelişmeler bir işyeri çerçevesinde mal ve hizmet üretimi, pazarlama ve müşterilere sunulması yönünden çok yönlü bir yapısal değişikliği gerektirmesi nedeniyle bir işyerinin amacının gerçekleşmesinde işlerin görülmesi işyerinin kurulu bulunduğu “yerin” dışına taşmış, özellikle “işveren kurulan iş organizasyonu” içerisinde işyeri niteliğinde olmayan irtibat bürolarına veya yurt genelinde veya ilin içinde işlerin yürütüldüğü örgütlenmeye kadar genişletmek gereksinimi duyulmuştur. Bu bağlamda 2.maddede “iş yeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür” hükmü getirilmiştir (Bu konuda ayrıntılı bilgi için Bkz.Esener, Turhan: İş Hukuku Bası 3 Ankara 1978 sh 83-84; Ekonomi, Münir: İş Hukuku, Ferdi İş Hukuku C 1, ... 1987 sh 59; Çelik, Nuri: İş Hukuku Dersleri Bası 21, ... 2008 sh 56-57; Narmanlıoğlu, Ünal: İş Hukuku II Ferdi İş İlişkileri Bası 3 İzmir 1998 sh 121; Süzek Sarper; İş Hukuku Bası 4 Ankara 2008 sh 173-178; Mollamahmutoğlu Hamdi İş Hukuku Bası 3 Ankara 2008 sh 191-201; tüm genişliği ve ayrıntılarıyla Yenisey/Doğan, Kübra: İş Hukukunda İşyeri ve İşletme, Yayınlanmış Doçentlik Tezi, ... 2007 sh 23-37).
    İşyerinin özelliğini veren temel öğe teknik amaçtır. Mal ve hizmetin kazanç amacıyla yahut başka bir amaçla üretilmesi arasında bir fark bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla hizmet üretimi veya mal üretimi tek başına teknik bir amaç olabilir. Sonuç olarak işyeri teknik bir amacı gerçekleştiren temelde örgütsel bir birlikteliktir. İşyeri sürelikli bir organizasyon içerisinde örgütlenmeyi gerektirir. Organizasyon özünde maddi ve maddi olmayan öğelerin yanında emeğin varlığını da içinde barındırır.
    Aynı işverene ait iki üretim birimi aynı teknik amacı elde etmek için örgütlenmişse yahut bu yerlerde aynı teknik amacın farklı üretim amaçları gerçekleşiyorsa amaçta birlik sağlanmıştır.
    Farklı üretim birimlerinin tek bir işyeri sayılması için aynı arazi sınırları içinde bulunmaları gerekmemektedir. Fakat birimler arasındaki uzaklık işlerin tek elden yürütümünü engelleyecek boyutta olmamalı çünkü farklı birimler arasında amaçta birlik bulunsa dahi yönetimde birliğin sağlanmasının zorluğu tartışmasızdır.
    Toplu İş Hukuku anlamında işyerinin işçilerin dayanışmadan kaynaklanan ortak menfaatleri oluşmasına olanak sağlayan ve faaliyetlerini sürdürebileceği bir sürekliliğe sahip ve işverene de asıl işin girdiği iş kolunda sendikal muhatap yaratacak bir birim olması gerekmektedir. Alman ve Fransız Hukukunda işyerinin neresi olduğu ve sınırlarının belirlenmesi sosyal tarafların özerkliğine terk edilmiştir. Oysa hukukumuzda işyeri mutlak ve tartışmasız olarak kabul edilmektedir. İşyeri kavramı fonksiyonel bir kavramdır ( Doğan, Yenisey: sh 443,447). İşletme ise genel olarak iktisadi bir amacın gerçekleşmesi için aynı işverene ait birden fazla işyerinin örgütlenmesi ile oluşmuş bir ünite olarak tanımlanmaktadır. İşyerini işletmeden ayıran temel ölçütlerden biri izlenen amaçtır. İşletme mutlaka ekonomik bir amaç gütmesi gerekmez. İşyeri işletmenin genel olarak bağımsız bir bölümü olarak düşünülmesi gerekir. Ticaret Hukukundaki işletmeden farklı bir amaç gütmektedir. Çünkü ticari işletmelerde işçi çalıştırma zorunluluğu bulunmamaktadır.
    İşyeri ve işletme ayrımında organizasyon kavramıyla bir ayrıştırmaya gitmek de mümkün değildir. Çünkü işletmenin de işyerinin de aynı organizasyon içerisinde örgütlenmesi mümkündür. Ancak işletmenin işyerine göre büyüklüğü aynı şekilde organizasyondaki büyüklüğünü gerektireceği kaçınılmazdır. Öte yandan işverenin ötesinde işletmenin profesyonel bir yönetim kadrosu oluşturacağı da gerçektir.
    Temel sorun 4857 Sayılı Yasadaki işyeri kavramının genişliğinin Toplu İş Hukukuna yansımamasıdır. İşletme ve işyeri ayrımının bu bağlamda sorun çıkarması kaçınılmazdır.
    Özetleyecek olursak işyerindeki faaliyet hangi teknik amacı taşıyorsa asıl iş odur. İşyeri organizasyonu içerisinde asıl işin gerçekleşmesini sağlayan diğer işler ise yardımcı işlerdir. Mal ve hizmetler için yatırım araçları ve işçi sayısı bu konuda ölçüt olabilir. Ancak bir işyerinde başka bir işverene ait ayrı bir işkolunda faaliyet var ise ayrı iş kolundan söz edilebilir.

    Ayrıca Dairemiz içtihatlarına göre (Örneğin Dairemizin 02.02.2016 Gün, 2016/421 Esas, 2016/2359 Karar sayılı ilamı) 19.12.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşkolları Yönetmeliği görülmekte olan tüm “İşkolu Tespiti” davalarında uygulanmalıdır. Bu nedenle dava görülürken yürürlüğe giren İşkolları Yönetmeliği de gözetilmelidir.
    Yargılama sırasında keşif yapılmış ve bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda işyerinde restoran-lokanta işleri yapıldığı, yemek yenildiği yemek salonu ve müştemilatı bulunduğu yılda 15-20 kere bahçesinin sünnet ve düğünler için kiraya verildiği işyeri açma ve çalışma ruhsatında işyerinin “lokanta” olarak belirtildiği ve çalışanların davalı şirket işçileri olduğu belirtilmiştir.
    Davalı şirket ayrı bir tüzelkişi olup, işyeri tüzelkişi olan şirkete aittir. Şirket ortağının Belediye olması işyerinin Belediye’ye ait olduğu anlamına gelmemektedir. Şirketin ana sözleşmesinde de şirketin lokanta faaliyetinde bulunabileceği yer almaktadır. İşyerinde yapılan asıl iş de lokanta işidir. Lokanta faaliyeti tespit tarihinde yürürlükte olan İşkolları Tüzüğünün 25 sıra numaralı “Konaklama Ve Eğlence Yerleri” işkolunda sayılmıştır. Tespit tarihinden sonra yürürlüğe giren İşkolları Yönetmeliği’nde de lokanta faaliyeti 18 sıra numaralı “Konaklama Ve Eğlence İşleri” işkolunda yer almaktadır. Buna göre Bakanlığın tespiti yerinde olup davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    6356 sayılı İş Yasası"nın 5/1 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM :
    Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Davanın REDDİNE,
    3. Davalı T.C. ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
    4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 214,00 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.180,00 TL. ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılar T.C. ... ile ... İmar İnşaat Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,
    6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
    Kesin olarak 01.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi