Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14005
Karar No: 2015/805
Karar Tarihi: 15.01.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/14005 Esas 2015/805 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/14005 E.  ,  2015/805 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 9.AİLE MAHKEMESİ
    TARİHİ : 04/02/2014
    NUMARASI : 2013/123-2014/39

    Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılardan B.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı dilekçesinde; davalılardan N.. A.."un babası, B.. A.."un ise kardeşi olduğunu; özürlü bir kardeşinin olduğunu, özürlü kardeşi ile aynı çatı altında yaşadıklarını, kardeşine baktığını perişan bir vaziyette hayatlarını idame ettirmeye çalıştıklarını; babası ve kardeşinin herhangi bir yardımda bulunmadıklarını, TMK 364/1 maddesi uyarınca aylık 500,00 TL davalı Nurettin"den, 500,00 TL davalı Beytullah"tan yardım nafakasının alınarak kendisine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılardan N.. A..; davacının, bakım parası almak için engelli çocuğuna kısa süre baktığını, engelli oğlunun kendi yanlarında olduğunu, kızının başka bir erkekle gayrimeşru yaşadığını, davacının sosyal durumunun iyi olduğunu; kendisinin ameliyat olduğunu, bütün parasını oraya harcadığını, kredide çektiğini; bu nedenle, durumunun iyi olmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılardan B..A.. ise; adına kayıtlı 4 katlı binasının olduğunu, bir tanesinin kirada olduğunu, evin giriş katını özürlü olan kardeşi için düzenlediklerini, özürlü kardeşine davacının bakmadığını, özürlü maaşı almak için kısa bir süre baktığını, davacının yaklaşık 4 yıl önce eşi ile boşandığını, yoksulluk içinde olan bir kişinin eşinden tedbir ve yoksulluk nafakası talep etme hakkı olduğu halde talepte bulunmadığını; davacının, kendi kusurundan dolayı mahrum kalmasının bedelini kendilerine yükletilemeyeceğini belirterek; açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; davacının rahatsız olup çalışamadığı, belediyenin yardımı ve haftanın bir veya iki günü temizliğe giderek geçimini sağladığı, iki çocuğunun burslu olarak okuduğu, kirada oturduğu, davacının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığı, davalıların sosyal ve ekonomik durumlarının iyi olduğu gerekçesi ile; davacının yardım nafakası isteminin kısmen kabulüne karar vermiş, hüküm davalılardan B.. A.. tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava, yardım nafakasına ilişkindir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanununun “hukuki dinlenilme” başlıklı 27.maddesi, T.C.Anayasası’nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36.maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6.maddesi nazara alındığında; davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini içeren bu hakkın ve yargılamanın aleniliği ilkelerinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. Duruşma günü celseye katılma imkanı olmayan taraf buna ilişkin mazeretini bildirip, belgeleyerek, bildirim giderlerini de yatırarak duruşmanın ertelenmesini isteme olanağına sahiptir. O halde, mahkemece, duruşma günü tayin edilerek, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği, gerekli masrafın karşılanıp karşılanmadığı incelenerek; gelen tarafın bu mazeret dilekçesine karşı beyanına göre yargılamaya devam edilmesi gerekir.
    Somut olayda; davalı Beytullah diğer davalının sağlık sorunları nedeniyle mazeret dilekçesi sunarak dosyanın ileri bir tarihe ertelenmesini talep etmiş, böylece davayı takip etmek istediği yönünde iradesini açıkça ortaya koymuştur. Mazeret beyanına rağmen mazeret hususunda duruşmaya gelen tarafın beyanı alınmaksızın kabul veya ret yönünde karar verilmemesi, dosyada davalı tarafça ikmal edilen yeteri kadar gider avansına rağmen mazeret konusunda verilecek kararın ilgili davalıya tebliğ edilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Öte yandan; istinabe suretiyle dinlenilmesine karar verilen ve davalı tarafça bildirilen adreslerine yapılan tebligata rağmen kendilerine ulaşılamayan tanıkların tebligata elverişli adresleri hakkında davalıların beyanlarının mahkemece tespit edilmeksizin karar verildiği anlaşılmıştır.
    HMK 240/3 maddesi uyarınca; Tanık listesinde adres gösterilmemiş veya gösterilen adreste tanık bulunamamışsa, tarafa adres göstermesi için, işin niteliğine uygun kesin süre verilir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılır.
    Mahkemece; gösterilen adreste bulunamayan tanıkların tebligata elverişli adreslerinin tespiti için davalılara kesin süre verilmesi, kesin süre içerisinde tebligata elverişli adresleri bildirilen tanıkların dinlenilmesinden sonra toplanan veya toplanacak deliller sonucunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi